4. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4882 Karar No: 2014/9135 Karar Tarihi: 02.06.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/4882 Esas 2014/9135 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2014/4882 E. , 2014/9135 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/12/2013 NUMARASI : 2011/717-2013/599
Davacı S.. Ö.. vekili Avukat H. Ö..tarafından, davalı İ.. B.. aleyhine 22/12/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, mülkiyeti hazineye ait olan taşınmaz üzerine inşa ettiği gecekondusunun, herhangi bir yıkım kararı olmaksızın davalı belediye tarafından yıktırıldığını, içindeki eşyaların da enkaz altında kaldığını belirterek, maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Davalı İ.. B.. bir kamu tüzel kişiliği olup kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Dava konusu olayda, davalı Belediye"ye husumet yöneltilerek, yasa ile verilmiş kamu görevini yerine getirmediği ileri sürülmüştür. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince ilgili idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.(HMK 115/1) 6100 sayılı HMK"nun 114. maddesinde mahkemelerin görevi ve yargı yolu dava şartı olarak düzenlenmiş olup, aynı Kanun"un 115. maddesinde de dava şartının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği belirtilmiştir. Buna göre; ilk derece mahkemesince açıklanan olgular gözetilerek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken,(HMK 114-1/b) davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.