16. Hukuk Dairesi 2017/30 E. , 2017/559 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 3 parsel sayılı 2.334,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddesindeki şartların oluşmadığına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 30.05.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 556,78 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 470,24 metrekarelik kısımlarının davalı adına olan tapu kaydının iptaline, ayrı ayrı parsel numarası verilerek Hazine adına tesciline, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 1.307,92 metrekarelik kısma ilişkin talebin reddine, davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, 30.05.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen temyiz konusu bölümde davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Bir taşınmazın kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi stereoskopik hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının en az üç ayrı zamana ilişkin olması ve jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından incelenerek çekişmeli taşınmazın çekim tarihindeki sınırlarının ve niteliğinin belirlenmesi gerekir. Somut olayda; 1975, 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğrafları işin uzmanı olmayan orman mühendisi tarafından ve taşınmazın orman niteliği yönünden incelenmiştir. Öte yandan, hükme esas alınan ziraatçı bilirkişi raporu da çekişmeli taşınmazın ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullanıldığını açıklamak bakımından yetersizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazı iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; çekişmeli taşınmazın 30.05.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen temyiz konusu bölümünün kim tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından sorulup saptanmalı, beyanları arasında doğabilecek çelişkiler yöntemince giderilmeli, keşfe katılacak ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini bildiren, ne kadar süredir tarım arazisi olarak kullanıldığını, üzerindeki ağaçların yaşlarını, sayısını ve niteliklerini açıklayan, komşu parsellerin toprak yapısı ve bitki desenleri yönünden karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisinden de keşif ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak veren rapor alınmalı, hava fotoğrafları jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiye dosya üzerinden tevdi edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, bu kapsamda çekişme konusu bölüm hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin o tarihlerdeki niteliklerinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, taşınmazların kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen ilkelere uygun olmayacak şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.