Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16924 Esas 2018/8990 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16924
Karar No: 2018/8990
Karar Tarihi: 11.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16924 Esas 2018/8990 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/16924 E.  ,  2018/8990 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı idaresindeki aracın müteveffa... idaresindeki motosikletle çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını kusurun davalı da olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.250,00 TL destek tazminatı, 250,00 TL cenaze gideri ve 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep etmiş, 24.04.2015 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 28.228.22 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davanın kısmen kabulüne 28.228,22 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Reddedilen kısım anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davacı vekili bakımından kesin niteliktedir.
    Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nın 47. maddesindeki(6098 sayılı B.K.’nın 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu, desteğin yaşı dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi tazminat hükmü ile ilgili temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile manevi tazminata ilişkin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.