20. Hukuk Dairesi 2016/767 E. , 2017/6880 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
yüzölçümü ile hali arazi vasfı ile Hazine adına tapuda kayıtlı olup beyanlar hanesinde 29.07.2009 yılında mera olarak tahsis edildiğine dair şerh bulunmaktadır.
Davacı Orman Yönetimi vekili, 30.10.2013 tarihli dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, Hazine adına özel sicilde mera vasfı ile yapılan tespitin iptali ile orman vasfı ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalılar Hazine ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mera tespit komisyonu kararının iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosu 2008 yılında ilan edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava davacı gerçek kişi tarafından, davalı ... Kişiliğine karşı husumet yöneltilerek açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1) illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyesine dönüştürülmüştür.
2) sınırları il mülkî sınırlarıdır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı köyün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak belediyeye katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, davalı köyün bağlı bulunduğu ilçe belediye başkanlığı yanısıra büyükşehir belediye başkanlığının davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Sındırgı Belediye Başkanlığının temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.