17. Ceza Dairesi 2017/5289 E. , 2018/10008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, mahkemenin takdiri dosya içeriğine uygun ve gerekçesi yerinde görülerek tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Tanık ...’in aşamalardaki beyanlarından sanıkların poğaça sormak için olay günü saat 01.30 sıralarında fırına geldikleri ancak kamera kayıtlarını izlediklerinde sanıkların fırından ayrıldıktan sonra tekrar geldikleri ve sanık ...’nin bozuk paraları kasadan çaldığını görüntülerde gördüğüne dair ifadesinde, görüntülerdeki saate ilişkin bilgi vermediği ve suçunu ikrar eden sanık ...’un soruşturma aşamasındaki anlatımından suç saatine ilişkin kesin bilgi elde edilememesi karşısında, hırsızlık suçunun gece vakti işlendiği hususundaki delillerin neler olduğu ortaya koyulup tartışılmadan suçun gece vakti işlendiğinden bahisle TCK 143. maddesi gereğince artırım yapılarak sanık ... hakkında fazla ceza tayini,
2)5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 günlü, 6/242-291 Esas ve Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir.145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “İşlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hakim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; diğer sanık ... ile iştirak halinde, fırından 50,00 TL para çalan sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)5237 sayılı TCK"nın 38/2. maddesindeki düzenlemede, azmettiren kişi, fiilen suçun işlenmesine iştirak etmediği halde, kendisinde suç işleme fikri bulunmayan bir kişinin iradesini etkileyerek suç yoluna sokması nedeniyle cezalandırılmaktadır. Somut olayda ise sanık ...’in gözcülük yaptığı sırada diğer sanık ...’nin suça konu fırına açık olan camdan girerek kasadan bozuk para çalması şeklindeki eylemde, sanık ...’un eyleme TCK"nın 37/1. maddesi uyarınca katıldığı ve eyleminde 5237 sayılı TCK"nın 38/2. maddesinin uygulama şartlarının bulunmadığı ancak aynı Kanun"un 37/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
4)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5)Karar tarihinde başka suçtan hükümlü bulunan ve “duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutulması” hususunda karar verilmemiş olan sanık ...’nin, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulmak suretiyle, CMK’nın 196/1. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sanık ... yönünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı isteme kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 04/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.