Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4661 Esas 2018/5224 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4661
Karar No: 2018/5224
Karar Tarihi: 18.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4661 Esas 2018/5224 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendiğinde, diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olduğu ancak sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı tespit tutanağının dosyaya gelmediği belirtildi. Ancak yargılama sürecinde usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, elde edilen delillerin hukuka uygun olduğu ve tüm iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği belirlendi. Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı sonucuna varıldı. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 314/2
- 62
- 53
- 58/9
- 63
- 3713 sayılı Kanunun 5/1.

16. Ceza Dairesi 2018/4661 E. , 2018/5224 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamış;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.