1. Hukuk Dairesi 2017/523 E. , 2017/4653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu k...da düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu k...a yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, miras bırakanı ... kızı ...’ın paydaşı olduğu 244, 293, 364, 366, 386, 592 ve 593 parsel sayılı taşınmazların tapu k...da sehven isminin ‘’ ... ‘’ olarak yazıldığını, köy yerinde miras bırakanına ‘’ ... ‘’ denildiği için kadastro çalışmaları sırasında miras bırakanının isminin bu şekilde kaydedildiğini ileri sürerek nüfus kayıtları ile tapu kayıtlarının uyumlu hale getirilerek dava konusu taşınmazların tapu k...da malik isminin ‘’ ... ‘’ olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı, mülkiyet nakline sebep olunmaması için gerekli araştırmanın yapılmasını ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; "" ... dava konusu taşınmazların 1972 yılında tapulama ile senetliden “ ... oğlu ... ... , karısı ..., çocukları ..., ..., ..., ... ve ... ( ... ) isimli kişilerin tasarrufunda olduğu, ..."nun 1965 yılında, ..."nin de 1967 yılında öldükleri” hususlarından bahsedilerek ... kızı .../... ... ve anılan kardeşleri adına tespit ve tescil edildiği, mahkemece tapulama tutanağında isimleri geçen .../... ..."ın anne ve kardeşleri oldukları anlaşılan kişiler üzerinde durulmadığı gibi, malik olduğu iddia olunan ..."ın anne adı “...” olduğu halde kadastro tutanağında ... olarak yazılı olduğu, bu husustaki çelişkinin de giderilmediği görülmektedir. Hal böyle olunca, kadastro tutanağında .../... ..."ın anne – baba ve kardeşleri olarak bildirilen kişilerin nüfus kayıtlarının getirtilmesi, tapulama tutanağındaki bilgilerle nüfus
kayıtları arasında tutarlılığın sağlanması, tapu kayıtlarında olduğu şekliyle “... kızı ... ...” ve “ ... kızı ... ...” isminde kişi ya da kişilerin olup olmadığı hususunun Nüfus Müdürlüğü"ne tekrar sorularak var ise bu kişilerin nüfus kayıtları üzerinde de aynı inceleme ve araştırmanın yapılması, gerekirse sağ iseler bu kişilerin veya ölmüşlerse mirasçılarının davadan haberdar edilerek hak iddialarının olup olmadığının öğrenilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. "" gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında ‘’ ... - ... ‘’ şeklindeki kayıtların ‘’ ... ‘’ olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, noksanın ikmali yoluyla getirtilen kayıtlardan, 19/01/2017 tarihinde nüfus kayıtlarında yapılan idari kayıt düzeltme ile ‘’ ... ve ... kızı 27/01/1926 doğumlu ... ‘’ k...ın ‘’ ... ve ... kızı 27/12/1926 doğumlu Zilfo ... ‘’ şeklinde düzeltildiği, hükümden sonra yapılan anılan düzeltme ile talep edilen ve mahkemece hüküm altına alınan düzeltmenin birbiri ile uyumlu olmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece 19/01/2017 tarihinde nüfus kayıtlarında yapılan idari kayıt düzeltmenin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.