Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21661
Karar No: 2017/4652
Karar Tarihi: 26.09.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/21661 Esas 2017/4652 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/21661 E.  ,  2017/4652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmişise de, duruşma isteğinden feragat edildiğinden, dosya duruşmasız olarak incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 4064 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tamamının muris ... ... adına kayıtlı iken, 1/2 payının muris tarafından 11.04.1973 tarihli resmi akitte 10.000-TL bedelle ikinci eşi ..."ya satış yoluyla temlik edildiği; murisin 01.08.1985 tarihinde ölmesiyle, geride mirasçıları olarak ilk eşinden olma 4 çocuğu, ikinci eşi ve ondan olma kızı ..."nin kaldığı; ikinci eşi ..."nın da 06.03.2010 tarihinde öldüğü, ..."nın muristen önceki eşinden olma bir de oğlunun(... ...) bulunduğu görülmektedir.
    Murisin ilk eşinden olma 4 çocuğu 17.06.2012 tarihinde eldeki davayı açarak, muris babaları ... ... mirastan mal kaçırmak amacıyla 9 parsel sayılı taşınmazının 1/2 payını ikinci eşi ..."ya temlik ettiğini, ..."nın ölümünden sonra anılan payın davalı çocuklarına intikal ettiğini ileri sürmüşler ve 1/2 payın tapusunun iptaliyle yasal mirasçılar adına tescilini istemişler; davalıların yargılama sırasında paylarını üçüncü kişiye devretmeleri üzerine isteklerini tazminata dönüştürmüşlerdir.
    Davalı ..., aradan 27 sene geçtiğini, işlemde muvazaa da bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuş; diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, çekişmeli 1/2 payın muvazaalı biçimde temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların payları oranında tazminata karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında vurgulandığı gibi, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun 706, Türk Borçlar Kanunu"nun 237. (Borçlar Kanunu"nun 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmasında ve satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, murisin dava konusu taşınmazının tamamını değil yarı payını ikinci eşine temlik etmesi, anılan payın temlik tarihindeki satış bedeli(10.000-TL) ile bilirkişi tarafından belirlenen değeri(16.500-TL) arasındaki oran, ikinci eşin davalı tanıklarının beyanlarıyla saptanan aile bütçesine yaptığı katkı gibi olgular ve tüm dosya içeriği yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; murisin, ikinci eşinin ileride doğabilecek mağduriyetini önleme amacıyla çekişmeli payını gerçek değerine göre kabul edilebilir oranda bir değerle ikinci eşine sattığı, mirastan mal kaçırma amacıyla hareket etmediği sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    -KARŞI OY-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi