11. Hukuk Dairesi 2016/4474 E. , 2017/2990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 30/09/2015 tarih ve 2015/330-2015/1312 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesi gereğince 05.09.2014 günü müvekkilinin ev eşyalarının nakliyesinin yapıldığı sırada eşyalarının zarar gördüğünü ileri sürerek, zararın tesbiti ile, belirlenecek tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı istemini sonradan 6.500 TL"ye yükseltmiş ve talebini harçlandırmıştır.
Davalı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının eşyalarında bilirkişi raporundaki saptamalar çerçevesinde yapılan fiyatlandırmanın aşırı olduğu, davacının toplam zararının yaklaşık 1.000,00 TL olabileceği ve bununda sözleşme kapsamında geç bildirimi ile davalının dava öncesi uzlaşma iyiniyeti gözetilerek ve hakkaniyet indirimi yapılarak 500,00 TL olarak kabulünün uygun olacağı gerekçesiyle, talebin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Davacının zarara uğradığı iddiasıyla açtığı davada; mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda, kabul edilen dava değeri, yukarıda anılan madde hükmüne göre davalı yönünden temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, taşınma eşyası taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Bu husus 6102 sayılı TTK. m. 894-901"inci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Taşıma hukukunda, taşıyıcının kendisine teslim edilen eşyayı hak sahibine tamamen veya kısmen teslim edememesi haline ziya, taşınan eşyada meydana gelen ve eşyanın değerinin düşmesine neden olan her türlü maddi kötüleşme haline ise hasar denir.
Eşyanın ziyaı halinde maddi tazminatın hesaplanması; TTK m. 880"de tazminatta esas alınacak değer açıkça belirlenmiştir. Buna göre; taşıyıcı eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğu takdirde bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.
Hesaplama bakımından eşyanın değeri m. 880/f.3 uyarınca, piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre belirlenir. Hesaplamanın yapılması için, eşyanın tür ve niteliğinin belli olması gerekecektir. Bu fıkra ile piyasa fiyatı açısından bi karine oluşturulmuştur. Eşya taşınmak üzere teslimden hemen önce satılmışsa satıcının faturasından taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılacaktır.
TTK m. 880/3"te eşyanın belirlenebilir piyasa fiyatı olmaması halinde aynı tür ve nitelikteki malların cari fiyatına göre tazminatın belirleneceği düzenlenmiştir. Cari fiyat, tarafların arasındaki anlaşma ve özel durumlar dikkate alınmadan teslim edildiği yer ve zamanda gönderenin elde edebilecği tazminata konu eşyanın satış değeri ile eşit veya aynı çeşit ve kalitede karşılaştırılması ile ortaya çıkan fiyattır. Bu hesaplamanın yapılabilmesi için satıcının gönderen, alıcının gönderilen olduğu satım sözleşmenin yapılması ve satış işleminin faturasının olması gerekmektedir. Bu durumun aksinin ispatı mümkündür. Eşyanın gerçek piyasa fiyatının ispatlanması ile taraflardan birisi karineyi çürütebilecektir.
Kısmi zıya halinde ise kaybolan, zarar gören kısmın değeri tazminata esas olacaktır. Hasara uğrayan kısmın bütünü değil, zıyaa uğramış kısmın değeri tespit edilir.
Zıya halinde tazminat hesabında önemli olan bir diğer husus m. 880 gereğince ödenecek tazminatın yanı sıra taşıyıcının zorunlu giderler olan bilirkişi masrafı, tartma ölçme masraflarını karşılaması ve taşıma ücretini de geri vermesi gerekir. Bu zarar saptama giderleri dışında diğer giderler olan vergi, resim gibi giderleri de taşıyıcının karşılaması gerekmektedir.
Taşıyıcının sorumluluk sınırı m. 882"de çizilmiş olup taşınan eşyanın brüt ağırlığı üzerinden belirlenen miktarla sınırlıdır. Ancak bu sınır, taşıma ücretinin iadesi ve m. 883"te sayılan diğer giderle ilgili olarak uygulanmaz.
Gönderenin kanun gereği, taşıma senedi düzenleme yükümlülüğü olmadığı taşınma eşyası taşımalarında tam ve kısmi zıyaın belirlenmesi açısında ispat sorunlarıyla karşılaşılması mümkündür. Bu anlamda eşyanın taşıyıcıya teslimi taşıma sözleşmesinin varlığına karine teşkil etmesi (m. 856/2) yeterli olmayacaktır. Bu sebeplerle taşıma sözleşmesinde yahut taşıma senedinde taşınan eşyaların belirtilmesi yararlı olacaktır.
Eşyanın hasara uğraması halinde ise tazminatın hesaplanmasına gelince, TTK m. 880/2 hükmü gereğince teslim alındığı zaman ve yerdeki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki farka göre hesaplanır. Bu değer; hasar halinde eşyanın taşınmak için teslim alındığı yerdeki piyasa değerine bakılarak, piyasa fiyatı da tespit edilememişse (örneği sanat eseri) eşyanın türü ve niteliğine bakılarak objektif satış değerine göre hesaplama yapılacaktır.
TTK m. 881"de düzenlenen saptama giderleri ve m. 883"te düzenlenen diğer giderler olan vergi, resim gibi giderler zıya durumunda olduğu gibi hasar durumunda da taşıyıcı tarafından karşılanmalıdır. Zıyadan farklı olarak m. 883"te bu maddeye göre yapılacak ödemeler m. 880/2"ye göre saptanacak tazminat ile orantılı olarak belirlenir. Tazminatın belirlenmesinde m. 882"deki sınırlara riayet edilecektir.
Nihayetinde, hasara uğrayan eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği yerdeki değeri belirlendikten sonra hasarlı haldeki değeri incelenecektir. Eğer hasarlı eşyanın satışı mümkün ise satıştan sonraki değerinden masraflarında düşülmesiyle tazminat değeri olan meblağ belirlenecektir. Eğer eşya satışa dahi çıkarılamıyorsa bilirkişilerce bir değer biçilmeli ve bu değer düşülmelidir.
Burada eşyanın tamirinin mümkün olması halinde tamir masrafı hesaplamaya katılamamaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde; Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulü ile inşaat mühendisi bilirkişiden alınan rapordaki eşyalara yönelik fiyatlandırmanın aşırı olduğu belirtilmek suretiyle, rapor dışına çıkılarak 500,00 TL tazminata hükmedilmiştir. Mahkeme gerekçesinde olayda tahmini olarak zararın 1000,00 TL olduğu, bu miktardan da hakkaniyet indirimi yapıldığı hususuna yer verilmiş ise de; somut uyuşmazlık için görevlendirilen bilirkişi mobilya vitrin gibi ev eşyaları hasarı konusunda uzman olmadığı gibi hakim tarafından hakkaniyet indirimi yapılması da doğru olmamıştır. Bu nedenle, eşyalarda kısmen ziya mı, kısmen hasarı mı, yoksa hem hasara, hem ziya mı olduğunu belirlenerek, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda mahkemece ev eşyaları konusunda uzman bilirkişiden hüküm kurmaya ve hükmü izlemeye yeterli rapor alınıp, tüm hususlardaki somut gerekçeler karar yerinde gösterilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 23/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.