17. Ceza Dairesi 2018/2735 E. , 2018/10001 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Suça konu motosikletin çalındıktan bir hafta sonra parçalanmış bir vaziyette bulunarak müştekiye iade edildiği, ibraz ettiği 20/11/2013 tarihli dilekçesinde ve aynı tarihli oturumda ise tüm zararının sanıklar tarafından giderildiğini beyan ettiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ... hakkında TCK"nın 168. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2) Suça sürüklenen çocukların engel sabıkasının bulunmamasına, müştekinin zararının giderilmiş olmasına ve suça sürüklenen çocuk ..."in cezası ertelenirken bir daha suç işlemeyeceği konusunda düşünce belirtilmesine rağmen, 5728 sayılı Yasanın 562. Maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. Maddesinin uygulanmasına engel olan hususlardan hangisinin mevcut olduğu gösterilmeden ve anılan maddenin uygulama olanağının bulunup bulunmadığı tartışılmadan, zararın karşılanmadığı biçimindeki hatalı ve yetersiz gerekçe ile 231. maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi
3)Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümde, TCK"nın 51/3. maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin alt sınırının, mahkum olunan cezanın alt sınırından az olamayacağının gözetilmemesi,
4) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ""Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçların"" uzlaşma kapsamına alındığı, suça sürüklenen çocuğa yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun üst sınırının ise üç yıl hapis cezası ile birlikte adli para cezası olduğunun anlaşılması karşısında; Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen ve usul hukuku kurumu olan uzlaşma yolunun ceza muhakemesi hukukunda mümkün olan sanık lehine genişletici yorum ve kıyas ile suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanarak üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis cezaları yanında adli para cezalarına da hükmedilmesi halinde suçun uzlaşma kapsamı içerisinde kalmaya devam edeceği, hapis cezası ile birlikte hükmolunan adli para cezalarının suçun üst sınırına etki etmeyeceği ve suçu uzlaşma kapsamı dışına çıkarmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede,
5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun uzlaşma kapsamında bulunması sebebiyle 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.