11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6194 Karar No: 2016/8335 Karar Tarihi: 13.12.2016
Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/6194 Esas 2016/8335 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2015/6194 E. , 2016/8335 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde; Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, rızanın açık veya zımni olabileceği cihetle; sanığın tüm aşamalarda ortağı olduğu ve fiilen idare ettiği ... Tic. Ltd. Şti. adına çek ve bono keşide ettiği, bunların ödenmiş olduğunu beyan ettiği, dosyaya sunulan ve “ödenmiş bono” olarak belirtilen senetlerin de sanık tarafından şirket adına keşide edilmiş olduğu, dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarında taraflar arasında başkaca çek ve senet alışverişinin olduğunun anlaşıldığı, katılan beyanında şirketin resmi yetkilisinin kim olduğunu bilmediği, yetkili olarak sanığı bildikleri ve bu güne kadar aldıkları senetlerin de sanık tarafından verilip daha önceleri ödendiğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanık tarafından ortağı olduğu şirket adına daha önce imzalanıp ödenen çek veya senetler olup olmadığı ilgili bankadan araştırılıp gerektiğinde çek/çeklerin verildiği kişilerde tanık olarak dinlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle; sanığın ortağı olduğu şirket ile katılan arasında bir süredir devam eden ticari ilişki bulunduğu ve alınan mal karşılığında suça konu bonoları katılana vermekten ibaret eyleminde dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesi, 3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.