16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4973 Karar No: 2018/5219 Karar Tarihi: 18.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4973 Esas 2018/5219 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkum edilmesine karar verdi. Dosya incelendiğinde, sanığın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin ve zaman gazetesi aboneliği olmasının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlendi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlendi. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için hükmün onanmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanıyor: TCK 314/2 (silahlı terör örgütüne üye olmak), 3713 sayılı Kanunun 5/1 (terör örgütü propagandası yapmak), TCK 62 (suça teşvik), TCK 53 (cezayı hafifletici sebep), TCK 58/9 (haksız tahrik) ve TCK 63 (cezayı artırıcı neden).
16. Ceza Dairesi 2018/4973 E. , 2018/5219 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Sanık müdafiinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca reddine; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin ve zaman gazetesi aboneliği olmasının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenmekle yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.