1. Hukuk Dairesi 2014/21612 E. , 2017/4648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS-ALACAK
Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis ve alacak davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar ... ... ... ve ... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.09.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ..., birleştirilen davada davalı ... vekili Avukat, birleştirilen davada davalı ... Valisi ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis; birleştirilen dava, vasiyetnameden kaynaklanan alacak isteklerine ilişkindir.
Asıl davanın davacısı ... ... ..., mirasbırakanı ... .... 8 nolu meskeni ve otomobilini sağlık ocağı yaptırılmak üzere sağlık müdürlüğüne vasiyet ettiğini, mahfuz hissesinin ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini, olmazsa tenkisini istemiştir.
Davalı-Birleşen davanın davacısı ..., asıl davanın reddini savunmuş; Yargıtay bozma ilamından sonra mirasbırakanın eşi ve kızı aleyhine açtığı birleşen davası ile de, vasiyetnameden kaynaklanan alacağının tahsilini talep etmiştir.
Asıl davanın tenkis yönünden kabulüne ilişkin mahkeme kararı, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince; davalı ... Bakanlığının seçimlik hakkını tasarruf nisabının kendisine ödenmesi şeklinde kullandığı gözetilerek bir karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan yargılama sonunda asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... .... ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden, muris ... ... 11.11.1999 tarihli vasiyetnamesi ile 8 nolu meskeni ile... plaka sayılı otomobilini sağlık ocağı yaptırılmak üzere Sağlık Müdürlüğüne vasiyet ettiği; 30.06.1999 tarihinde ölmesiyle, geride mirasçıları olarak eşi ... ile kızı ... ... kaldığı; tenkise konu kazandırmaların(taşınmaz ve otomobil) murisin eşi ve kızı tarafından üçüncü şahıslara satılarak devredildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, toplanan tüm deliller ve bozma ilamı içeriği birlikte değerlendirildiğinde, murisin eşi ... hakkındaki birleşen davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, bu yönden bir temyiz de yoktur.
Ne var ki, murisin kızı ... ... hakkında gerek asıl gerekse birleşen davada verilen kararlarda isabet sağlandığını söyleyebilmek mümkün değildir.
Bilindiği üzere, mahkemenin bozma kararına uyması, davanın artık bozmada gösterilen yön, kapsam ve sınırlar çerçevesinde sonuçlandırılacağı anlamını taşır. Başka bir ifadeyle, bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı ve mahkemece, uyulan bozma kararının gereklerini yerine getirmekle yükümlü hale geleceği tartışmasızdır.
O halde, bozma kararında işaret edildiği üzere asıl davadaki tenkis isteği bakımından murisin tasarruf nisabının, tercih hakkını tasarruf nisabının kendilerine ödenmesi şeklinde kullanan davalı ..."na verilmesi şeklinde hüküm kurulması gerekirken, asıl davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Diğer taraftan, asıl davada verilecek olan(murisin tasarruf nisabının davalı ..."na verilmesi) karar ile ... ... hakkındaki birleşen davanın konusuz kalacağı gözetilerek, birleşen davada ... ... yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.
Temyize gelen tarafların temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün(6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekilleri için 1.480.00.-"er TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.