10. Ceza Dairesi Esas No: 2016/747 Karar No: 2016/1267
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/747 Esas 2016/1267 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtilmektedir. Sanık hakkında daha önce de benzer bir suçtan sabıkası bulunduğu, ancak TCK'nın 58. maddesinin uygulanmadığı belirtilmiştir. Kararda, yargılama sürecinin yasaya uygun olarak gerçekleştirildiği, delillerin tartışıldığı ve vicdani kanının kesin verilere dayandırıldığı ifade edilmektedir. Başkan vekilinin tekerrür yönünden hükümün bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oyçokluğuyla hüküm onanmıştır. Kararda, TCK'nın 58. maddesinin önemi ve uygulanması hakkında detaylı açıklama yapılmamıştır.
10. Ceza Dairesi 2016/747 E. , 2016/1267 K. "İçtihat Metni"
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Suç Tarihi : 14/10/2015 Hüküm : Mahkûmiyet Temyiz Edenler : Sanık ve müdafii
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Adli sicil kaydına göre tekerrür oluşturan 2 yıl 1 ay hapis cezasına ilişkin sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58.maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, Başkan vekili A..K.."nın tekerrür yönünden hükmün bozulması gerektiğine ilişkin karşı oyu ve oyçokluğuyla 19.04.2016 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.04.2007 tarih ve 2007/71-98 sayılı kararına yazdığım karşı oy gerekçemde belirttiğim nedenlerle; Tekerrür, 5237 sayılı TCK’nın birinci kitabının, üçüncü kısmının, ikinci bölümünde yer alan “güvenlik tedbirleri” başlığı altındaki 58. maddesinde düzenlenmiş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise bir “infaz rejimi” olduğu belirtilmiştir. Cezayı etkileyen bir neden olarak kabul edilmediğinden, gerek 1412 sayılı CMUK’nın halen yürürlükte olan 326. maddesinin son fıkrasında, gerekse 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin (4) numaralı fıkrasında öngörülen “hükmün sanık lehine temyizi üzerine bozulmasından sonra yeniden verilen hükmün, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz” biçimindeki kuralın kapsamı dışında kalmaktadır. Başka bir anlatımla, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanmaması ya da uygulanması ile ilgili hata yapılması durumunda, temyizin sanık lehine olup olmadığına bakılmaksızın hükmün bozulması gerekir. Somut olayla ilgili olarak, tekerrür oluşturan 2 yıl 1 ay hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle, sanık hakkındaki hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, tekerrür hükümlerinin uygulanmamasının eleştirilmesi ile yetinilerek hükmün onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 19.04.2016