11. Hukuk Dairesi 2016/227 E. , 2017/2986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/10/2015 tarih ve 2015/522-2015/584 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait POS cihazını kullandığını, 25.08.2004 tarihinde ... ve ... adlı şahısların 20.000 TL"lik alışveriş için kredi kartı kullandığını, banka şube yetkililerince sorun olmadığını, nakit durumu nedeniyle paranın öğleden sonra hesaba geçeceğinin garanti edildiğini, hatta paranın kayden davacı hesabına geçirildiğinin söylendiğini, buna güvenen müvekkilinin faturasını keserek satışa konu malları bu kişilere teslim ettiğini, adı geçen kişilere ulaşılmadığını, satış bedeli 20.000 TL"nin davalı banka şubesi tarafından ödenmediğini, yine 18.08.2004 tarihinde ... isimli şahsın vadeli hesaba aktarılmış bulunan 9.000 TL"lik kredi kartıyla yaptığı alışveriş bedelinin de müvekkili hesaplarına geçilmediğini, belirtilen paraların hiç bir açıklama yapılmaksızın hesaplarda önce bloke edilip sonra geri çekildiğini, gönderilen ihtarnameye verilen cevabi ihtarnamede de kredi kartlarının usulsüz ve sahte olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin kusuru bulunmadığını bildirerek işlem bedeli olan 29.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kredi kartında sahte, çalıntı problemi olursa kart sahibi bankanın POS cihazının sahibi olan diğer bankadaki bloke parayı sözleşmeden doğan hakları neticesinde iade aldığını, POS cihazlarının merkezi kontrol sistemine bağlı olduğunu, olaya konu kredi kartlarının ... dışındaki bankaya ait olduğunu, bu banka tarafından kullanılan kartların sahte olduğunun bildirilmesi üzerine blokedeki paranın bir kısmının geri alındığını, davacının basiretli bir tacir gibi hareket ederek kimlik kontrolü yapması, şüphelenmesi halinde işlem yapmaması gerektiğini, davacının 35 gün vadeli anlaşmasına rağmen işlemin ertesi günü parayı çekmek için şubeye başvurmasının kartın sahte olduğunu bildiğine karine olduğunu, davacının kart sahipleri ile ortak hareket ettiğinin düşünüldüğünü bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, tüm dosya kapsamına göre; 24/08/2004 tarihinde yapılan satım işlemi bedeli olarak çekilen 20.000,00TL"nin 12.720,48TL"lik kısmının davalı tarafından chargeback süresi içerisinde yabancı bankaya ödendiği, bakiye kısmının ise davalı uhdesinde sebepsiz olarak kaldığı, bu kalan kısmın da davacıya iadesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 834,05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.