11. Hukuk Dairesi 2016/264 E. , 2017/2982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/11/2015 tarih ve 2013/226-2015/102 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı - birleşen davada davalı vekili asıl davada; müvekkili şirketin TPE"ye başvurusu yapılan 2011/11704 nolu "...- araç bilgi ekranı" isimli patent hakkına davalı tarafın tecavüz ettiğini ileri sürerek, davalının tecavüzünün önlenmesi ile 50.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Birleşen davaya cevap vermemiştir.
Davalı - birleşen davada feri müdahil vekili asıl davada; patent başvurusu yayınlandıktan sonra tecavüz davası açılabileceğini, davacının başvurusunun tescil edilmediğini, ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2012/201 D.İş dosyasından yapılan tespitte aleyhine tespit edilen tarafın ... Servis Tic. A.Ş olup müvekkilinin tecavüzünü ispatlar delil bulunmadığını, davanın dayanağını oluşturan patent başvurusuna tecavüzden söz edilebilmesi için suçlanan ürünün tüm istemleri bir arada barındırması gerektiğini, ancak davacı yanın müvekkiline ait hangi ürünün ne gerekçe ile söz konusu başvuru ile korunan unsurlara tecavüz ettiği hususunun açıklanmadığını, tecavüzün bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada; davalı adına tescil edilen patent belgesinin yenilik ve buluş basamağını aşma kriterini taşımaması nedeniyle hükümsüz kılınmasını talep etmiştir.
Fer"i müdahil – birleşen davada davacı vekili asıl davada; davalının müvekkilinin distribütörü olduğunu, bu nedenle dava sonucunda verilecek kararın müvekkilini de etkileyeceğini, tecavüzün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada; davalı adına TPE nezdinde TR 2011/11704 B nolu incelemesiz patent belgesinin yenilik ve buluş basamağını aşma kriterini taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; TR 2011/11704 B nolu incelemesiz patent belgesinin buluş başlığının "araç bilgi ekranı" şeklinde olduğu, 7 istemden oluştuğu, istem 1"e göre buluşa uygun araç bilgi ekranı sistemini oluşturan tüm asli unsurların maddeler halinde belirtilmediği ve ilgili ürünün otomobil sektöründe kullanılan araç yakıtı hızı hakkında bilgi aktaran bir tasarım olarak belirtilmiş olduğu, araç bilgi ekranlarının 2000"li yılların başından beri bilinmekte ve uygulanmakta olduğu, 2. istemin somut bir vasıta ürün ya da daha genelinde nesneyi korumaya yönelik düzenlenmediği, bunun yerine işleyişi ve ulaşılması arzu edilen sonucu tarif etmekle sınırlı kaldığından yeni bir teknik içermediği, 3. istemin ürüne teknik bir tasarım ve değişiklik uygulaması içermediği, diğer istemlerin de araç bilgi ekranı teknik özellikleri ile ilgisinin olmadığı gerekçesiyle birleşen davada dava konusu patentin hükümsüz kılınmasına, patentin hükümsüz kılınması nedeniyle başvuru tarihi itibariyle koruma kalkacağından asıl davada davacıya ait incelemesiz patentten doğan hakka tecavüz olmayacağından asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Birleşen davada, davanın devamı sırasında hükümsüzlüğü istenen uyuşmazlık konusu incelemesiz patent hakkında 551 sayılı KHK"nin 60/son madde hükmü uyarınca incelemeli patent başvurusunda bulunulmustur. Bu durumda, başvuru hakkında aynı KHK"nın 62. vd madde hükümlerinin uygulanması gerekmekte olup hükümsüzlüğe konu incelemesiz patent belgesinin varlığından söz edilemeyeceğinden mahkemece yazılı şekilde hükümsüzlük kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.