15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4754 Karar No: 2019/8589 Karar Tarihi: 19.09.2019
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/4754 Esas 2019/8589 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2019/4754 E. , 2019/8589 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, kendi adına sahte yeşil kart çıkarttıktan sonra söz konusu yeşil kartla çeşitli eczanelerden ilaç almak suretiyle 499 TL tutarında sağlık harcamasında bulunarak haksız yarar sağladığı, bu suretle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları, bilirkişi raporu, sanığın katılan kurumun zararını karşıladığına dair alındı belgesi, katılan kurumdan gelen cevabi yazılar ve ekleri ile tüm dosya kapsamına göre; sanığın dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumuna göre suç tarihi itibariyle maddi açıdan yeşil kart alma hakkına sahip olduğu dikkate alınarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği, 2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi, 3816 Sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesi, 2022, 5510 ve 3816 sayılı Kanun’un 11/2. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sosyal devlet ilkesi nedeniyle sanığın sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılanacağı, dolayısıyla sanığa verilen sağlık hizmetinin her halükarda bedelsiz olarak verilmesi gerektiğinden kamu zararından bahsedilmeyeceği, bu itibarla sanığa atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, sahteliği iddia edilen yeşil kartın temin edilememesi nedeniyle yeşil kart üzerinde aldatma yeteneği yönünden herhangi bir gözlem ve inceleme yapılamaması karşısında, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair, mahkumiyete yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin beraat yönündeki kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, sanığa isnat edilen nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 19/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.