16. Hukuk Dairesi 2016/17360 E. , 2017/529 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Daha önce yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerlerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan kadastro sırasında .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 327 ada 6 parsel sayılı 4.490,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle iki adet kargir ev ve tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 327 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman ve fen bilirkişi tarafından hazırlanan 20.05.2015 tarihli rapor ve eki haritada (C) harfiyle gösterilen 2.363,09 metrekare yüzölçümündeki bölümün kayalık ve makilik vasfıyla ve aynı parsel numarasıyla davacı Hazine adına, (A) harfiyle gösterilen 1.551,11 metrekare yüzölçümündeki bölüm ile (B) harfiyle gösterilen 576,33 metrekare yüzölçümündeki bölümün ise farklı parsel numarası verilmek suretiyle 2 adet kargir ev ve tarla vasfıyla davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı Hazinenin temyizi çekişmeli 327 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman ve fen bilirkişi tarafından hazırlanan 20.05.2015 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle gösterilen 1.551,11 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile (B) harfiyle gösterilen 576,33 metrekare yüzölçümündeki bölümüne yöneliktir. Mahkemece bu bölümler üzerine 3402 sayılı Kanun"un 14 ve 17. maddelerinde belirtilen zilyetlikle edinim koşullarının davalı yönünden gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, uygulama ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Kadastro tespiti Kadastro Kanunu"nun Geçici Ek-8 maddesi uyarınca yapıldığı halde, bölgede daha önce yapılan kadastro sırasında taşınmazın hangi vasıfla tespit harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmamış; yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklarca dava konusu taşınmazın davalı ..."a babasından kaldığı, 30-35 yıldır keşif günü görüldüğü şekliyle kullanıldığı, tek katlı evin sonradan yapıldığı daha öncesinde tarla olarak kullanıldığı beyan edilmiş ise de ziraatçi bilirkişinin "dava konusu taşınmaz üzerinde iki adet ev ve karışık değişik cins ve türde meyve ağaçlarının olduğu, kullanılabilir kısımlardaki toprağın 10-15 yıldır işlenmemiş olduğuna" ilişkin beyanı ve orman bilirkişi ve fen memuru bilirkişinin müştereken düzenledikleri 13.01.2015 tarihli raporda "1987 tarihli hava fotoğrafında taşınmaz üzerinde bir adet ev bulunup, tarla olarak görünmekle birlikte taşınmaz üzerinde sıra ve
dağınık konumda makilikler bulunduğunun, kısmen kayalık olduğunun belirtilmiş olması üzerinde durulmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazın, yörede 1956 tarihinde yapılan tesis kadastro çalışmaları sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı tereddütsüz olarak belirlendikten ve dava konusu taşınmazı kapsayacak şekilde tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, fen bilirkişi, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiler ile üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, ilk kez hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanılageldiği, hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; fen bilirkişiden taşınmaz içerisinde bulunduğu belirtilen iki adet evin bulunduğu alan ile bu alan dışında kalan alanları ayrı ayrı tespit ederek keşfi izlemeye elverişli harita ve rapor düzenlenmesi istenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin ve hali hazır durumunun ne olduğu, iki adet evin bulunduğu alan ile bu alan dışında kalan alanların toprak yapısı, bitki örtüsü ve niteliği hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş, denetime elverişli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmazın farklı yön ve açılardan fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisince, getirtilen hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yapılmak suretiyle bu fotoğraflara göre niteliğinin ne olduğu ve yine tespit tarihi olan 2013 ve bu tarihten geriye doğru en eski tarihli uydu fotoğrafları da incelenerek bu fotoğraflara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğinin ne olduğu hususunda ayrıntılı rapor alınmalı keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri, bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; tespite aykırı sonuca varılması halinde tutanak bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan, eksik incelemeyle hüküm tesisi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 03.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.