Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2105 Esas 2017/4631 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2105
Karar No: 2017/4631
Karar Tarihi: 25.09.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2105 Esas 2017/4631 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/2105 E.  ,  2017/4631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ- KAL- ECRİMİSİL
    Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne, ecrimisil irtifak ve mülkiyet hakkı tesis edilmesine ilişkin istemlerin reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Asıl ve birleşen davada, davacı maliki olduğu 42 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmaz üzerinde davalılara ait trafo ve elektrik direklerinin bulunduğunu, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemli ihtarnamenin asıl dava da davalı-karşı davacıya 02.03.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen taşınmaz üzerindeki yapıların kaldırılmadığını ve ecrimisil ödemediğini ileri sürerek haksız el atmanın önlenmesine ve 500,00 TL ecrimisile hükmedilmesini istemiştir.
    Asıl davada davalı (karşı davacı) davanın reddini savunmuş, karşı davasında, trafonun kurulu bulunduğu alanda mecra ve irtifak hakkı ile işgal edilen arazinin yeterli kısmı üzerinde mülkiyet hakkı tesis edilmesine karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/196 esas sayılı dava dosyasında davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; asıl ve birleşen davada el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne, ecrimisil, irtifak ve mülkiyet hakkı tesis edilmesine ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, özellikle davalı karşı davacı vekilinin 26.12.2014 tarihinde sunduğu dilekçe ekindeki tapu kaydından, davacı karşı davalının çekişme konusu 42 parsel sayılı taşınmazın maliki iken, 03.05.2013 tarihinde birleştirme işlemi uygulanarak 43 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve yargılama sırasında üçüncü bir kişiye taşınmazın temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 125/2. maddesinde; “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” hükmüne yer verilmiştir.
    Hâl böyle olunca, kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre, öncelikle yukarıda değinilen usulü eksikliklerin giderilmesi bakımından hüküm bozulmalıdır.
    Davalı karşı davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.