Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/4769 Esas 2015/18181 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4769
Karar No: 2015/18181
Karar Tarihi: 10.12.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/4769 Esas 2015/18181 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan davanın konusu, 4249 ada 32 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi istenmesidir. Mahkeme, davayı kabul etmiş ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, önceki dava sonucunda verilen ilamın zamanaşımına uğraması nedeniyle hüküm kurulamayacağına dair kararın kesinleşmesine kadar yargılamanın bekletilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararın kesinleşmesi halinde, davacının yeniden satış talebinde bulunabileceği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri: HMK. m. 165/1, HUMK.nun 428.maddesi.
18. Hukuk Dairesi         2015/4769 E.  ,  2015/18181 K.
"İçtihat Metni"



Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2014
NUMARASI : 2014/599-2014/1542

Dava dilekçesinde, 4249 ada 32 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış sureliyle giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı M.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılarla birlikte malik olduğu, kayıtlı taşınmazın, aynen taksiminin mümkün olmadığını ileri sürerek, taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ortaklığın taşınmazın satışı suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan M.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu edilen 4249 ada 32 parsel sayılı tapuda "kargir apartman’" vasfıyla kayıtlı, üzerinde kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesis edilmemiş olan taşınmazın daha önce ortaklığın giderilmesi davasına konu edildiği, Ankara 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/178-1999/1196 sayılı kararıyla 26.10.1999 tarihinde "taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine" karar verildiği, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek 15.02.2000 tarihinde kesinleştiği; kesinleşen bu ilama dayanarak davacı vekilinin 04.05.2000 tarihinde Ankara Gayrimenkul Satış 22. İcra Dairesinden "satış" talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce 2000/111 sayılı satış dosyasının 31.12.2001 tarihinde işlemden kaldırıldığı, 16.04.2003 tarihinde yenilendiği, 24.12.2004 tarihinde tekrar işlemden kaldırıldığı, 10.08.2006 tarihinde yenilendiği, 31.12.2007 tarihinde üçüncü defa takipsiz bırakılması üzerine icra dairesince "satış" talebinin düşmüş olması sebebiyle dosyanın ait olduğu sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verildiği; davacı vekilinin 03.03.2014 tarihinde Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesine başvururak. satış işlemleri için dosyanın yeniden 22. İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiği, bu talep üzerine Ankara
3. Sulh Hukuk Mahkemesinin; kararı veren 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin kapatılmış olması sebebiyle dosyayı tevzii bürosuna gönderdiği, tevzide dosya kendisine düşen Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin ise, 20.03.201 4 tarihinde



2014/332-430 sayılı kararla, "satış ilamının kararın kesinleşmesinden itibaren on yıl geçmesi sebebiyle zamanaşımına uğradığı" gerekçesiyle talebi reddettiği, bu kararın henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine ilişkin ilamın kesinleşmiş olmasıyla, satıştan önce birlikte mülkiyet sona ermeyeceğine göre, bu ilamın zamanaşımına uğraması halinde, aynı taşınmaz hakkında yeniden ortaklığın giderilmesi isteminde bulunulabileceğinde duraksama bulunmamaktadır. Ne var ki, taşınmaz malın satışına dair ilamın zamanaşımına uğradığını tespit eden Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.03.2014 tarihli 332-430 sayılı kararı henüz kesinleşmemiştir. Bu ilamın kesinleşmesi halinde, davacının yeniden satış isteminde bulunmakta hukuksal yararı olacaktır. Sözü edilen ilamın temyiz edilip, kanun yolu incelemesinde ortadan kaldırılması ihtimali mevcut oldukça, davacının yeniden şuyun giderilmesi isteminde bulunmasında hukuki yararı yoktur. Başka bir ifade ile, bu davada hüküm verilebilmesi, önceki ilamın zamanaşımına uğraması sebebiyle infaz edilemeyeceğine ilişkin kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Öyleyse, öncelikle Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin "ilamın zamanaşımına uğradığı, bu sebeple infaz edilemeyeceğine" ilişkin 20.03.2014 tarihli kararının kesinleşmesinin bekletici sorun yapılması (HMK. m. 165/1) kesinleşmesine kadar yargılamanın bekletilmesi, hasıl olacak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.