Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/1216 Esas 2017/4626 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1216
Karar No: 2017/4626
Karar Tarihi: 25.09.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/1216 Esas 2017/4626 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/1216 E.  ,  2017/4626 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM
    Taraflar arasında birleştirilerk görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece verilen ilk hükmün Dairece, “..mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tümünün yerine getirildiği söylenemez. O halde, bozma ilamında belirtildiği üzere davacı Hazineye sicilde muhtesat sahibi olarak görünen kişiye karşı dava açma olanağı tanınması..” gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne ancak bina bedeli üzerinden davalı lehine tazminata hükmedilmiştir.
    Çekişme konusu 36 parsel sayılı taşınmazın 03.02.1999 yılında hükmen ... adına tescil edildiği ancak tapu kaydında “üzerindeki binanın ... oğlu ...’a (birleşen davanın davalısı) ait” olduğuna ilişkin şerhin yer aldığı kayden sabittir.
    Bilindiği üzere, şerh sahibine kişisel hak sağlar. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, davalının taşınmazı ecrimisil ödeyerek kullandığı, dolayısıyla iyiniyetli olmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan her ne kadar davacı ... temyizinde, taşınmaz üzerindeki ağaçların yıkılmadığını ileri sürmüş, mahkemece de bu konuda karar verilmemiş ise de, ağaçlar bakımından açılmış bir dava bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, taşınmaz üzerindeki binanın bedel ödenmeksizin yıkılmasına, ağaçlar konusunda, davacı Hazinenin bir davasının olmadığının gözetilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalar birleştirilse dahi ayrı dava olma özelliklerini sürdürdüklerinden, birleşen her bir dava bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken tek hüküm kurulması da isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazı değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 25.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.