15. Ceza Dairesi 2017/10770 E. , 2019/8573 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, ayrı ayrı;
TCK’nın 155/1, 43, 62 52/2-4, 51/1-3 ve 53.maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanıklar ... ve ...hakkında, özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçundan, ayrı ayrı; beraat
Sanık ... hakkında, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçlarından, ayrı ayrı beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve ...’nun mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan vekili, sanık ... müdafii ve sanık ... müdafii tarafından; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’in beraatine ilişkin hüküm ile özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler ise katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak “26/11/2011” tarihi yerine, “01/01/2008” yazılmışsa da, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ...’in, katılana ait ..... Tic. A.Ş. ünvanlı şirketin Alsancak Şubesinde kasa görevlisi olarak çalıştığı ve sanık ...’in aynı şubede mağaza müdürü olduğu, sanık ...’nin ise katılana ait şirketin Konak’ta bulunan işyerinde muhasebe sorumlusu olarak görev yaptığı, sanıkların 01/01/2008-26/11/2011 tarihleri arasında şirkete ait toplam 214.368,56 TL parayı şirket kayıtlarına intikal ettirmeyip uhdelerinde tutarak haksız yarar sağladıkları, sanık ...’nin, diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek kasiyerlik yapan sanık ... tarafından hazırlanan günlük satış raporlarının doğruluğunu incelemeden ve yapılan tahsilatlar ile şirket hesaplarına yatan paraları kontrol etmeden muhasebe kayıtlarında tahrifat yapıp, 2009 yılına ilişkin şirkete ait özel belgeleri yok ettikleri, sanık ...’in ise mağaza müdürü olarak gerekli denetim ve kontrolleri yapmayarak diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiği, bu suretle sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler ile hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’in beraatine ilişkin hükme yönelik katılan vekili tarafından yapılan temyiz incelemesinde:
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporları, ek bilirkişi raporu ve ilgili şirket kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ....’nin üzerlerine atılı özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu; sanık ...’in ise hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçlarını işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçlardan mahkumiyete hükmedilmesi gerektiğine ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve ...’nun mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik katılan vekili ve sanık ... müdafii ile sanık ... müdafii tarafından yapılan temyiz incelemesinde:
Katılanın torunu olan tanık ....’nin, kendisine gün sonunda veya gün içinde ödeme durumuna göre kasadan elden para verildiği, bu parayı kendisinin Halkbankası .... Şubesi’ndeki şirket hesabına yatırdığına yönelik beyanları, katılanın söz konusu tanık beyanlarını destekler mahiyette beyanda bulunması, sanık ...’nin ise, faturasız yahut fişsiz satışlardan elde edilen paranın katılanın şahsi hesabına veya kendisine elden teslim edildiği, bazen de katılana iletilmek üzere torunu ...’a elden verildiğine yönelik savunması dikkate alınarak, aşamalarda alınan bilirkişi raporlarında katılana ait şirketin banka hesaplarına ve katılanın şahsi hesaplarına ilişkin gerekli incelemelerin yapılmamış olması karşısında, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; katılanın yetkilisi olduğu şirkete ve katılana ait ilgili banka hesaplarına ilişkin kayıtların temin edilip, söz konusu şirketin .... mağazasına ilişkin belirtilen dönemlerdeki bütün ticari defter, bilgisayar kayıtları, makbuz, irsaliye ve faturaları ile diğer hukuki belgeleri getirtilip, sanıkların banka hesapları da araştırılarak ilgili kayıtlar celp edildikten sonra, ilgili belgelerle birlikte dosyanın alanında uzman bilirkişi heyetine tevdii sağlanıp, sanıkların işyerindeki görev ve sorumluluklarının ne olduğu, söz konusu işyeri kayıtlarında ve hesaplarda bulunması gereken paranın ne kadar olduğu, eksik olduğu iddia olunan para olup olmadığı, eksik ise miktarının ne kadar olduğu, bu paraların şirket kayıtlarına veya katılanın şahsi hesaplarına girişinin yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise katılanın şahsi banka hesabına veya şirket hesabına belirtilen dönemlerde kim tarafından ve hangi tutarda para yatırıldığı, söz konusu paraların sanıkların uhdesinde bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise zarar miktarının ne kadar olduğu hususlarında ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor alınması, mahkeme aşamasında alınan ek bilirkişi raporunda katılanın şahsi banka hesabına yatırıldığı tespit edilen tutarların hangi amaçla yatırıldığının ve katılana veya torunu olan tanık ...’a elden yapılan ödemelere ilişkin olup olmadığının katılandan ve tanık ...’dan sorulması, sanıklar hakkında ekonomik ve sosyal durum araştırması da yapılarak, sanıkların suç tarihi itibariyle gelir-gider durumlarında artış olup olmadığının araştırılması, sonucuna göre sanıkların suç kastıyla hareket edip etmedikleri de tartışılarak hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kabule göre de; 5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmünün uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 19/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.