Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Somut olayda, müştekiye ait iş yerinden 16,50 TL bozuk parayı çalan suça sürüklenen çocuk hakkında, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle tayin edilen cezadan TCK"nın 145. maddesi gereğince belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Hüküm kurulurken cezadan indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin TCK"nın 168. maddesinin, yaş küçüklüğü nedeniyle cezadan indirim yapılmasına ilişkin aynı Kanun"un 31/2. maddesinden sonra uygulanması gerektiği gözetilmeyerek TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması, 3-Denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen fail açısından hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinde hüküm fıkrasının değiştirilebileceğine ilişkin bir hususa yer verilmediği gözetilerek, mahkemece hüküm değiştirilmeden açıklanmış ise de, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetinin bulunmaması nedeniyle, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesinde yer alan yasal zorunluluk gereğince aynı Yasanın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/09/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.