MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, kardeşi ..."ın kimlik bilgileriyle düzenlettirdiği sahte pasaportu kullandığının iddia ve kabul olunduğu olayda, ... Emniyet Müdürlüğü"nün 17.08.2010 günlü yazısında, ... adına 1996 yılında. seri numaralı pasaportla ... ... ... Havalimanından yurda giriş çıkış yapıldığının tespit edildiği, ancak . seri numaralı pasaportun bilgisayar sisteminde veri girişi bulunmadığından ..."a ait olup olmadığının saptanamadığının belirtilmiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu pasaportun herhangi bir makam(Türk makamları veya Berlin Konsolosluğu gibi) tarafından verilip verilmediği araştırılarak, belgeyi ilgili makamlardan birinin verdiğinin tespiti halinde; sanığın, kardeşi ... adına düzenlenmiş gerçek bir pasaportu mu, yoksa kendi fotoğrafını ilgili kurumlara vererek ve kendini ... olarak tanıtarak tanzim ettirdiği bir pasaportu mu kullanmakta olduğunun belirlenmesi, belgenin herhangi bir makam tarafından verilmeyip tamamen sahte düzenlendiğinin tespiti halinde ise; suça konu sahte pasaportun duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 04.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.