1. Hukuk Dairesi 2015/1508 E. , 2017/4610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı, mirasbırakan babası ... ... 5036, 558, 559, 560 parsel sayılı taşınmazlar ile 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 numaralı bağımısız bölümü satış suretiyle davalı oğluna temlik ettiğini, asıl amacının bağışlamak suretiyle mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemişir.
Birleştirilen davada davacı, mirasbırakan annesi ... ... 554 parsel sayılı taşınmaz ile 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 numaralı bağımısız bölümü mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna satış işlemi sonucu temlik ettiğini, asıl amacının bağışlama olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı, tenkis isteği yönünden davanın zamanaşımına uğradığını, mirasbırakanın kendisinin çalışmalarına karşılık uygun bir bedel karşılığında çekişmeli taşınmazları kendisine sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile tapu kayıtlarının iptaline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ... 13.09.2011 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi ..., dava dışı kızı ..., davacı kızı ... ve davalı oğlu ... kaldığı, diğer mirasbırakan ... 04.02.2012 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak dava dışı kızı ... ile davacı ... ve davalı ..."ın kaldığı, mirasbırakan ... çekişmeli 5036 parsel sayılı taşınmazı 20.08.2003 tarihinde, 558, 559, 560 parsel sayılı taşınmazları 15.08.2008 tarihinde, 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 numaralı bağımısız bölümü diğer mirasbırakan ... ile 1/2 "şer paylarını 01.08.2008 tarihinde davalı oğlu .... satış suretiyle temlik ettiği, diğer mirasbırakan ... çekişmeli 554 parsel sayılı taşınmazı 15.08.2008 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanların geriye dava konusu edilmeyen tam veya paydaşı olduğu toplamda 27 parça taşınmaz bıraktığı kayden sabittir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
Şöyle ki, mirasbırakanların temliklerdeki gerçek iradelerinin tespiti bakımından yukarıda belirlenen ilkeler ve açıklanan olgular çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak mirasbırakanların temlik dışı tüm taşınmazlarının tespiti ile değerlerinin belirlenmesi, davalı tarafından usulüne uygun bildirilmiş tanıkların dinlenmesi toplanan ve toplanacak delillere göre mirasbırakanın kastının tespit edilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.