23. Hukuk Dairesi 2014/9331 E. , 2015/5766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2010/398-2013/422
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 08.05.2014 gün ve 2013/7894 Esas, 2014/3555 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibinin 23.07.1998 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, daha sonra da 23.05.2002 tarihli ek sözleşme, 09.06.2007 tarihli sözleşme, 02.11.2009 tarihinde taahhütname ve ek protokol başlıklı sözleşme düzenlendiğini, müvekkilinin bu sözleşme ve ek sözleşmelere göre yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak davalı kooperatifin edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı kooperatiften 427.240,00 TL ana para, 720.000,00 TL işlemiş faiz ve tapuların zamanında verilmemesi nedeniyle tahakkuk eden 562.800,00 TL kira kaybı, 265.000,00 TL çevre düzenlemesi parası, çevre düzenlemeyle ilgili proje bedelleri ile harçları toplamı olan 2.005.040,00 TL"dan şimdilik 500.000,00 TL"nın aylık işleyecek % 5 faiziyle birlikte tahsiline, tapuları verilmeyen C Blok 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39 ile D Blok 26, 27, 28, 29,3 0, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39 no"lu dairelerin tapu kayıtlarının müvekkili kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin geçersiz olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenleme şeklinde yapılmasının geçerlilik koşulu olduğunu, oysa sözleşmenin düzenleme şeklinde yapılmadığını, yapılan ek sözleşmelerin kooperatif genel kurulundan gizlendiğini, davacı yüklenicinin sözleşmede yer alan yükümlülüklerinin çoğunu yerine getirmediğini, inşaatın tamamlanmadığını, iskân ruhsatının alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 23.07.1998 tarihli sözleşmenin noter kanalıyla yapılmış olduğu, sözleşme gereği yüklenici kooperatifin çevre düzenlemesi dahil iskan ruhsatı almaya engel olmayacak seviyeye inşaatı getirip 80 adet konutu arsa sahibine teslim etmesi gerektiği, taraflar arasında sonradan yapılan sözleşme ve protokollerin adi şekilde yapılmış olduğu, resmi şekilde yapılan ilk sözleşmedeki hükümlerin değiştirilmesinin bu şekilde mümkün olmadığı, bu nedenle sonradan yapılan sözleşme ve protokollerden dolayı talep edilen alacakların yerinde olmadığı, aynı gerekçeyle davacının çevre düzenlemesi için talep ettiği 265.000,00 TL alacağın da yerinde olmadığı, sözleşmede belirtilen süre içerisinde iş bitirilmediği ve iskan ruhsatı alınmadığı için tapuların zamanında verilmemesi nedeniyle davacının kendi kusuruna dayalı olarak kira bedeli talep edemeyeceği, sözleşme gereği davacının hissesine düşen 28 adet dairenin tapusunun verilmesi hakkında, davalı kooperatifin 26.04.2009 tarihli genel kurulunda, iskân alındıktan sonra tapuların verilmesi kabul edilmiş ise de davacının yaptığı işlerin karşılığı olan dairelerin kendi adına tapuda tescilini talep edebileceği, yüklenici tarafından 725.918,69 TL"lik noksan iş yapıldığı, noksan iş bedeline tekabüleden daireleri davalının davacıya vermemekte haklı olup bu bedelin 6 daireye tekabül ettiği, ayrıca iskân alınmadığı için de 2 adet dairenin davalının yedinde kalmasının haklı olduğu, bu nedenle geriye kalan 20 dairenin tapusunun davacıya verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, Yuva köyü 43178 ada 1 parsel üzerinde bulunan A3 Blok 26, 29, 30, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39 ve A4 Blok 26, 27, 28, 29, 30, 32, 33, 34, 36 ve 38 no"lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz"in 08.05.2014 tarih, 2013/7894 esas ve 2014/3555 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.