Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8390 Esas 2017/6828 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8390
Karar No: 2017/6828
Karar Tarihi: 25.09.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8390 Esas 2017/6828 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/8390 E.  ,  2017/6828 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davada Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, adli yardım taahhütnamesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
    , davacı ... Barosunun adli yardım hizmeti bir mesleki ve ticari faaliyet olmayıp, bir meslek kuruluşu olan baronun sosyal yardım faaliyeti kapsamında olduğu ve adli yardım alan kişinin de bu nedenle tüketici sayılmasının mümkün olmadığı, somut olayda taraflar arasında vekâlet sözleşmesi de bulunmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    ise davalının tüketici olduğu ve davacı ve davalı taraf arasındaki taahhütnamenin tüketici işlemi niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
    6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesinde tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi” olarak, aynı maddenin (ı) bendinde tüketici işlemi ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tarif edilmiştir.
    Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin “Ticari veya mesleki amaçla hareket eden” bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir.
    Somut olayda, adli yardıma konu davada, davalı ... Büyükaslan tarafından eşi aleyhine tedbir nafakası isteğinde bulunulmuştur. Davalı adli yardım aldığı tazminat istekli dava, 6502 sayılı Kanunun 3/1-(ı) maddesi kapsamında tüketici işleminden kaynaklanmadığı gibi ve anılan davada hizmeti alan davalı ... Büyükaslan aynı maddenin (k) bendine göre tüketici değildir.


    Bu durumda, davalı ... adli yardım aldığı dava tüketici mahkemesinin görevine giren bir dava olmadığından, adli yardıma konu dava dosyası nedeniyle düzenlenen adli yardım taahhütnamesine dayalı eldeki alacak davasının da, HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/09/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.