Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10686 Esas 2016/8225 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10686
Karar No: 2016/8225
Karar Tarihi: 08.12.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10686 Esas 2016/8225 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik suçuyla mahkumiyetine karar verdi. Ancak gerekçeli kararın tebligatı usulsüz yapıldığından dolayı temyiz istemleri reddedilerek hüküm onandı. Sanığın mernis adresine doğrudan yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldı ve tebliğin yapılması için yapılacak işlemler gerçekleştirilmedi. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/1-2. maddeleridir. Ayrıca 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi uygulanırken Anayasa Mahkemesi'nin kararı göz önünde bulundurulmalıdır.
11. Ceza Dairesi         2016/10686 E.  ,  2016/8225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Asıl karar: Mahkumiyet

    Sanığın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre mernis adresi bilinen en son adres kabul edilerek mernis adresine tebliğ yapılması gerektiğinden; gerekçeli kararın öncelikle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre sanığa tebliğinin yapılarak, sanığın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim ederek ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirmesi gerekirken; bu işlemler yapılmadan, sanığın mernis adresine doğrudan çıkarılan tebligat uyarınca aynı Kanun"un 21/2. maddesine göre işlem yapılarak muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından; mahkemenin 30.06.2014, 05.03.2015, 14.04.2015 ve 13.05.2016 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararları kaldırılıp, sanığın 26.06.2014 tarihinde öğrenme üzerine hükmü süresinde temyiz ettiği kabul edilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi; gerekçeli karar başlığında yanlış gösterilen suç tarihinin 13.10.2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.