3. Hukuk Dairesi 2018/3982 E. , 2018/13071 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki ...... davasına dair ...... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/06/2015 günlü ve 2014/102 E.- 2015/176 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 12.03.2018 günlü ve 2016/13538 E.-2018/2284 K. sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ............de meydana gelen orman yangınına sebebiyet veren ......... göre .........sı olması nedeni ile ...... yargılaması sonucunda hakkında ...... verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, zararın tazmini için ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/4 Esas sayılı dosyasında davalı zarara sebep olan ...... Yazar’a karşı açtıkları ...... davasında ise davalının .........sı olması nedeniyle 14/07/2011 tarih ve 2011/249 Karar sayılı ilamı ile zararın ...... başkanından talep edilebileceğinden bahisle davanın reddine karar verdiğini, bu itibarla idarenin zararından ...... başkanı sıfatıyla davalı baba ..."ın sorumlu olduğunu beyan ederek 25.715,70-TL ......ın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; suç tarihinde fiili işleyen oğlunun ......ını geçtiğini ve kısıtlanarak velayet altına alındığını, ayrıca zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; ......"in verdiği dava konusu zarardan velayeti altında olduğu babasının sorumlu olduğu, davalı tarafından yasal gözetim ve ...... özen öd......inin yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu 25,715,70 TL maddi ......ın olay tarihi olan 05/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 12.03.2018 günlü ve 2016/13538 E.-2018/2284 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; kararın düzeltilmesi davalı tarafından talep edilmiştir.
Yeniden yapılan inceleme sonucunda;
1-Dava, davalının .........sı oğlunun sebebiyet verdiği yangın nedeniyle davacı kurumun uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Zamanaşımı, bir hakkın kazanılmasında veya kaybedilmesinde kanunun kabul etmiş olduğu sürenin tükenmesi anlamına gelmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanunu ( BK )" nun 125-140"ncı maddeleri arasında düzenlenen zamanaşımı, hakkın ileri sürülmesini engelleyici nitelikte olup, alacak hakkı alacaklı tarafından, yasanın öngördüğü süre ve koşullar içinde talep edilmediğinde etkin bir hukuki himayeden, başka bir deyişle, dava yoluyla elde edilebilme olanağından yoksun bırakılmaktadır. Zamanaşımına uğrayan alacağın tahsili hususunda ......let kendi gücünü kullanmaktan vazgeçmekte, böylece söz konusu alacağın ödenip ödenmemesi keyfiyeti borçlunun iradesine bırakılmaktadır. Şu halde zamanaşımına uğrayan alacak ortadan kalkmamakla beraber, artık doğal bir borç ( ......... ) haline gelmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki, alacağın salt zamanaşımına uğramış olması, onun eksik bir borca dönüşmesi için yeterli değildir; bunun için borçlunun, kendisine karşı açılmış olan alacak davasında alacaklıya yönelik bir def"ide bulunması gerekir ( HGK’nun 05.05.2010 gün ve E:2010/8-231, K:255 sayılı ilamı).
İşte, zamanaşımı hukuki niteliği itibariyle, maddi hukuktan kaynaklanan bir defi olup; usul hukuku anlamında ise, bir savunma aracıdır ( Kuru, ......:Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt:IV, ... 2001, Cilt:2, s.1761;...... Hukuku ( ............irisi), ...... 1983, Cilt: 1 -2, s.688 vd.;.........Sonuçları, ...... Dergisi, Cilt:lll, Sayı:1, ... 2008, s.255 vd.; HGK’nun 06.04.2011 gün ve E:2010/9-629, K:2011/70 sayılı ilamı).
Haksız fiillerde zamanaşımı ise, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60.maddesinde ayrıca düzenlenmiştir.
Anılan maddenin birinci fıkrasında; “......... yahut man......i zarar namiyle nakdi bir meblağ tediyesine müteallik dava, mutazarrır olan tarafın zarar ve failine ıttılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren 10 sene mürurundan sonra istima olunmaz.” denildikten sonra; aynı maddenin ikinci fıkrasında, ...... dava zamanaşımına yollamada bulunularak; “Şu kadar ki ......... davası, ...... kanunları mucibince müddeti daha da uzun müruruzamana tabi ......yı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsi davaya da o müruru zaman tatbik edilir.” hükmü getirilmiştir.
Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere, haksız fiillere uygulanacak üç ayrı zamanaşımı süresi belirlenmiştir.
Bunlar, zarar görenin zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacak olan 1 ...... kısa süreli zamanaşımı; fiilin ‘vukuundan’ itibaren işleyecek 10 ...... kesin süreli zamanaşımı ve fiilin aynı zamanda suç oluşturduğu durumlarda uygulanacak olan uzamış ( ...... davası) zamanaşımı süreleridir.
BK"nun 60.maddesinin 1.fıkrasına göre, haksız fiil nedeniyle ...... davası açma hakkı zarar görenin, zararı ve haksız eylemi öğrenmesinden itibaren başlayacak ve bir yılda zamanaşımına uğrayacaktır. Burada önemli olan zararı ve ...... sorumlusunu öğrenmektir. Öğrenebilecek durumda olmak zamanaşımının işlemeye başlamasına sebep olmaz. Zarar ve sorumludan hangisi daha sonra öğrenilirse, zamanaşımı son öğrenme gününden itibaren işlemeye başlar. Eğer zarara uğrayan tüzel kişi ise, dava açmaya yetkili organın öğrenmesi dikkate alınır.
Bir ...... sürenin başlaması için zarar görenin, zarar ile birlikte tazmin borçlusunu da öğrenmiş olması gerekir. Kusur sorumluluğunda fail, kusursuz sorumlulukta kanunen sorumlu görülen kişinin öğrenilmesi gerekir.
BK"nun, m.60/2. fıkrasında düzenlenen ...... davası zamanaşımının uygulanabilmesi için öncelikle; zarar veren eylemin ...... Kanunu ya da ...... hükmü taşıyan özel kanunda suç olarak düzenlenmiş olması gereklidir.
Özel kanunlarda haksız eylem için başka bir zamanaşımı süresi tayin edilmiş olmadıkça, haksız eylemden doğan...... zararların tazmini için açılacak davalarda BK"nun 60. maddesinde öngörülen zamanaşımı uygulanmak gerekir.
Öğretide ve yargısal inançlarda, BK’nun m.60/2’deki hükmünün anlam ve amacı şu şekilde açıklanmaktadır:
Haksız fiillerin bir kısmı, sadece özel hukuk açısından değil, ...... kanununda ya da ...... hükümlerini taşıyan özel kanunlar bakımından da sorumluluğu gerektirir. Haksız fiilin faili, yani sorumlusu genellikle daha ağır sonuçları olan ...... kovuşturmasına konu olabileceği sürece, zarar görenin haklarını yitirmesinin mantık dışı olacağı kuşkusuzdur.
Bu bakımdan haksız eylem aynı zamanda ...... kanununda ya da ...... hükümlerini taşıyan özel kanunlarda suç teşkil ediyorsa ve bu yasalarda, bu eylem için daha uzun bir zamanaşımı süresi tayin edilmişse, ...... davası da ...... davasına ilişkin zamanaşımı süresine tabi olur.
Bu hususa, 07.12.1955 gün ve 17/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulanmıştır. Zira, ...... davasının zamanaşımı "suçun türüne göre değişmekle beraber" çoğunlukla, BK"nun m.60/l"deki özel hukuk zamanaşımından daha uzundur.
O halde, fail hakkında açılmış bir ...... davası d......am eder ve fakat o davaya şahsi davacı olarak zarar görenin katılma imkanı sağlanmaz ya da o uzun süreye denk olarak hukuk mahkemesinde ( hele ...... davası d......am ederken ) ...... davası açmasına izin verilmezse, denge bozulmuş olur.
Bu itibarla şayet zarar doğuran eylem aynı zamanda ......yı gerektirir nitelikte ise ve ...... kanununda ya da ...... hükümlerini taşıyan özel kanunlarda bu eylem için kabul edilen zamanaşımı süresi, BK’nundaki 1 ...... süreden daha kısa ise, o zaman yine BK. m. 60/I olaya uygulanacak; bu Kanunlarda tayin edilen zamanaşımı süresi BK. m. 60/l"deki süreden daha uzun ise, o zaman tayin edilen uzun süre, ...... davaları için de uygulama yeri bulacaktır. Böyle bir durumda uygulanması söz konusu olan ...... davası zamanaşımı süresi ise, fiilin gerçekleştiği tarihe göre uygulama alanı bulacak olan mülga 765 sayılı TCK’nun 102 (veya halen yürürlükteki 5237 sayılı TCK’nun 66.) maddesine göre belirlenecektir.
Hemen belirtmek gerekir ki; BK. m.60"deki zamanaşımı, tamamen özel hukuka ait bir kurum olup, zamanaşımını durduran ve kesen nedenler yönünden ise, mülga 765 sayılı Türk ...... Kanunu"nun 102. 104 ila 107. maddeleri değil, aksine BK"nun, 132 ila 137. (TBK’nun 153 ve 154.) maddeleri uygulama alanı bulacaktır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında eldeki somut olaya bakıldığında ise; dava konusu orman yangınının 2005 yılında gerçekleştiği, söz konusu eylemin suç teşkil ettiği nazara alındığında ...... zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, ...... Asliye ...... Mahkemesi’nin 2007/128 esas, 2008/14 sayılı kararı incelendiğinde suç tarihinin 05.09.2005 tarihi olduğu, olay tarihi itibariyle yürürlükte olan 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110/2 maddesinde “Tedbirsizlik ve dikkatsizlik ile orman yangınına sebebiyet verenler iki yıldan beş yıla kadar ...... ve ikiyüzmilyon liradan beşyüzmilyon liraya kadar ağır para ......sı ile ......landırılır.’’ düzenlemesinin bulunduğu da dikkate alındığında eldeki davada 765 sayılı TCK’nun 102/4 maddesi uyarınca 5 ...... dava zamanaşımı süresinin uygulanacağı açıktır.
Bu durumda, haksız eylemin 05.09.2005 tarihinde gerçekleştiği; davacının, zararı meydana getiren davalının oğlu ...... Yazar’ın kısıtlanması yönündeki talebi üzerine ...... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/201 esas, 2006/277 karar sayılı ilamı ile ......’in 14.06.2006 tarihinde kısıtlandığı ve davacının kısıtlanma halini bu tarihte öğrendiği gözetildiğinde, beş (5) ...... dava zamanaşımı süresinin 14.06.2011 tarihinde dolduğu; buna göre, eldeki davanın ise, dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra 20.04.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; zamanaşımı süresi dolduktan sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı anlaşılmıştır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenle davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 12.03.2018 günlü ve 2016/13538 E.-2018/2284 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, ...... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/06/2015 günlü ve 2014/102 E.- 2015/176 K. sayılı ilamının HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 20.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.