Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 02.11.2015 tarihli bozma ilamımızda suça sürüklenen çocuklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz isteminin karara bağlanmadığı görülmekle; 1-) Suça sürüklenen çocuklar hakkında 30.10.2013 tarihli konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 2-) Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK"nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada 10 ay 10 gün yerine hesap hatası sonucu 10 ay 11 gün hapis cezasına hükmedildiği, bu ceza üzerinden de TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince 6.200 TL adli para cezası yerine, 6.220 TL adli para cezası hükmedilerek fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’nın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarında 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “10 ay 11 gün ” ibaresinin çıkarılarak, yerine “10 ay 10 gün” ve TCK’nın 50/1-a maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “6.220 TL adli para cezası” ibaresinin çıkarılarak, yerine “6.200 TL adli para cezası” ibarelerinin yazılması ile sonuç cezanın “6.200 TL adli para cezası” olarak belirlenmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.