Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 38. maddesi hükümleri icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğunu ve ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi bulunduğunu düzenlemektedir. Amacı, icra takibine konu edilen ve anında ödenemeyen bir borcun üçüncü kişi (icra kefili) tarafından ödenmesini sağlamaya yöneliktir. İcra kefaletinin şekli hakkında İİK"nunda özel bir hüküm bulunmadığından BK"nun 483. ve takip eden maddeleri gözetildiğinde, yazılı şekilde olması, kefil olunan miktarı belirtmesi ve kefaletin herhangi bir koşula bağlı olmaması gerekir. Asıl borçlu hakkında takip iptal edilmediği sürece kefaletin geçerli olacağı da bilinen kurallar arasındadır.
Somut olayda, şikayetçi M. K. tarafından 10.12.2009 tarihinde icra müdürlüğüne sunulan dilekçe ile "icra dosyasına olan 11.130 TL"lik (asıl borçlu) M. K."ın borcuna kefil olduğu" bildirilmiştir.
İcra dosyasının incelenmesinde; kira alacağına ilişkin başlatılan takiple ilgili borçluya örnek (13) ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine; alacaklı tarafından Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"ne itirazın iptali istemiyle başvurulduğu ve mahkemece 17.09.2009 tarih ve 2009/110-1092 K. sayılı ilamı ile borçlu kiracı (M. K.)"nın itirazının kısmen kabulüne, takibin 11.130 TL üzerinden devamına, hükmedilen alacağın %40"ı (4.452 TL) inkar tazminatının borçludan tahsiline karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda icra kefili şikayetçinin 10.12.2009 tarihli beyanında kefil olduğu bildirilen tutarın, Sulh Hukuk Mahkemesince takibin devamına karar verilen 11.130 TL"lik tutar olduğu tespit edilmektedir.
Takibin devamı sırasında, henüz icra kefiline icra emri tebliğ edilmeden önce (22.01.2010 tarihinde), asıl borçlu tarafından icra dosyasına 11.2000 TL yatırılmıştır. Şikayetçi icra kefiline alacaklı talebi üzerine hazırlanan 08.12.2010 tarihli icra emrinde 11.130 TL kefalet tutarının, kefalet tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizle tahsili istenmiştir.
İcra kefilinin mahkemeye başvurusu, dosya borcunun 11.130 TL"lik kısmı için icra kefaletinde bulunduğuna ve bu tutar dosyaya 22.01.2010 tarihinde ödenmesi nedeniyle icra emrinin iptali istemine yöneliktir.
Mahkemece yapılacak iş, dosya arasındaki Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin itirazın iptali ilamında karar altına alınan asıl alacak, inkar tazminatı, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve icra dosyasındaki masraf ve vekalet ücreti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak dosya alacağının hesaplattırılması, borçlunun yaptığı ödemenin öncelikle bu miktara mahsup edilerek bakiyenin aynı borç için icra kefili olunması nedeniyle icra kefaletine konu 11.130 TL"lik kefalet borcundan düşüleceği düşünülerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Aksine düşünceyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.