Esas No: 2022/252
Karar No: 2022/859
Karar Tarihi: 06.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/252 Esas 2022/859 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/252 Esas
KARAR NO :2022/859
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/04/2022
KARAR TARİHİ:06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin ... vergi numaralı ... Turz. Tic. Ltd. Şti.nin yetkilisi ve tek ortağı olduğunu, bu şirketin eski ortağı ve yetkilisi olan dava dışı ...'ın, şirketin tek ortağı ve yetkilisi iken 01/10/2018 tarihinde tüm paylarını müvekkiline devrettiğini ve o tarih itibariyle şirketle herhangi bir bağı kalmadığını, dava dışı ...'ın davalı şirkete olan şahsi borcu nedeniyle davalı tarafından ... aleyhinde .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takip dosyası ...'ın şahsi borcu nedeniyle açılmış olmasına karşın davalı şirket vekilleri tarafından müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu ... ... Turz. Tic. Ltd. Şti.nin adresine defalarca kez hacze gelindiğini, müvekkilinin, bu hacizlerin baskısıyla ve şirketin borçlu olduğunu sanarak davalı tarafa toplamda 74.000,00 TL ödeme yaptığını, hacizlerin hukuka aykırı olması nedeniyle davalı aleyhine .... İcra Hukuk Mahkemesi ... esas sayılı dosyası ile istihkak davası açıldığını, sermaye şirketi ortağının şahsi borcu nedeniyle sermaye şirketinin bu borçtan sorumluluğunun olmadığını, 04/11/2020 tarihinde yine davalı vekilleri tarafından .... İcra Müdürlüğü 2019/352 Tal. Sayılı dosyası ile şirket adresine hacze gelindiğini, haciz sırasında üçüncü şahısları da mağdur etmemek için davalıya 10.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalı taraf lehine 04/11/2020 keşide tarihli, 05/11/2020 vade tarihli, 54.000,00 TL bedelli senet keşide edildiğini, senedin .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasıyla takibe koyulduğunu, yapılan takibin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin haciz baskısı ve tehdidi altında bu senedi imzaladığını beyan ile davanın kabulüne ve davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili bankanın dava dışı borçlu ...'dan olan alacağını tahsil amacıyla müşteri aleyhine .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçlunun ticari faaliyetini sürdürdüğü adresinde haciz ve muhafaza gerçekleştirildiğini, haciz işlemi esnasında hazır bulunan davacının haczedilen menkullerin davacı şirkete ait olduğunu iddia ederek lehine istihkak iddiasında bulunduğunu, davacının bu iddiaları sonucu .... İcra Hukuk Mahkemesi ... E. Sayılı ilamında takibin devamına karara verildiği, bu karara istinaden borçlu aleyhine ek haciz ve muhafaza işlemi gerçekleştirmek için gidildiğinde davacı tarafından borçluya ait dosya borcuna istinaden ödeme yapıldığı, borcun geri kalanı için de senet tanzim edildiği, davacı taraf borçlu olmadığını bildiğini açık ve net olarak ifade etmiş olup, T.B.K.'nın ilgili maddeleri uyarınca verdiği bedelin iadesini müvekkilden talep hakkı bulunmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla .... İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı dosyasında borçlu sıfatının ...'a ait olduğu gözetildiğinde davacı tarafın iş bu takip dosyasında borçlu olmadığının açık olduğunu, hal böyle iken davacı tarafın borçlu olmadığı halde icra dosya borcuna istinaden ödeme yapması iş bu ödemeleri kendi isteği ile ödemiş olduğunun ispatı olduğunu, davacı tarafın borçlunun borcuna istinaden yaptığı ödeme ve düzenlediği senet ile TBK 195 ve devamı maddeleri anlamında icra dosya borcunu üstlenmiş olup müvekkilinin senet hakkında takip işlemleri icra etmesinin önünde bir engel bulunmadığını, davacı tarafın icra ve haciz baskısından kurtulmak amacıyla ödeme yapıldığını ve senet tanzim edildiğini beyan etmişse de davacı yanın iş bu beyanı gerçeği yansıtmadığını, .... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığını, bu nedenle cebri icra tehdidi altında kaldığından da bahsedilemeyeceğini, davacı taraf borçlu ile ilgisinin olmadığını iddia etse haciz işlemi için gidilen adresin borçlunun ortağı ve yetkisili olduğu şirket olduğunu, haciz mahallinde borçlu adına evraklar bulunduğunu ve bu hususun haciz tutanağına da yazıldığını, borçlu ile sıkı sıkıya bağlı bu evrakların mahalde bulunması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan ile davacının iddialarının haksızlığı açık olup, borçlu ile arasındaki sıkı organik ve ticari bağa istinaden borcu üstlenmek suretiyle senet tanzim ettiği açık olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
.... İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasının ve .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasının bir örneği ile dava dışı ... şirketinin ticaret sicil kayıtları celbedilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
.... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının dosyamız davalısı, borçlusunun dava dışı ... olduğu, alacak talebinin 87.423,72 TL olduğu, dosya kapsamında iki kez haciz işlemi gerçekleştirildiği görülmüştür.
.... İcra Hukuk Mahkemesinin... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, ... Etkinlik Yönetimi şirketinin dosyamız davalısı aleyhinde açtığı istihkak davası olduğu, davacının dava dilekçesi ile 25. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından borçlu ... aleyhine 24/09/2019 tarihinde hacze gidildiğini, 12/08/2020 tarihinde de aynı şekilde haciz yapıldığını, her iki haciz hakkında İİK 97 md göre takibin devamı yönünden verilen icra hukuk mahkemesi kararlarının taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkil şirket yetkilisi ...' ın şirket adına istihkak iddiasında bulunduğunu, haciz yapılan adresin şirket adresi olduğunu ama icra memurunca müvekkili şirket mümessili nam ve hesabına muamele yapılmış gibi zabıt tuttuğunu ve takibin devamına dair kararın da aynı şekilde hatalı tesis edildiğini, borçlu ...' ın müvekkil şirketteki paylarını icra takibinden önce devrettiğini ancak devrinden sonra ortaya çıkan borcun şahsi borcu olduğunu, söz konusu icra takibinin de borçlunun şirketteki payını devretmesinden 6 ay sonra açıldığını, borçlu ...' nı yapılan hacizlerin hiçbirinde haciz mahallinde rastlanmadığını, haczedilen menkullerin borçlu ile herhangi bir ilgisi ve bağlantısının bulunmadığını, davalı tarafın müvekkilin adresinde bulduğu ve müvekkil şirket ile borçlu arasında organik bağ olduğu iddiasına dayanak gösterdiği vergi beyanının 2017 yılına ilişkin olduğunu, ayrıca haciz baskısı ile müvekkil şirketin ödediği 74.000,00 TL meblağ' ın iadesi için .... Asliye Ticaret Mahkemesinde istirdat davası açıldığını, 11/09/2019, 04/11/2020 ve 09/11/2020 tarihlerinde yapılan haciz muamelelerinde de borçlunun hazır olmadığını beyanla menkul mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ve muhafaza altına alınan menkullerin taraflarına iadesine, icra takibinin durdurulmasına, davalı aleyhine % 20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, 09/03/2022 tarihinde "Haciz tarihlerinde mer'i 7343 s. Tadilinden öncesi İİK 106-110 md göre haczedilen mal menkul ise hacizden itibaren altı ay, gayrimenkul ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı menkul hükmündedir. Hacizli malın satılmasını alacaklı (İİK m.107 ) veya borçlu ( İİK m.113 ) isteyebilir. Aksi hâlde haciz düşer. Bununla birlikte umumi hükümlere göre ikame edilen istihkak davası var ise satış isteme müddeti cereyan etmeyecektir. Ancak 3. Kişinin istihkak iddiası üzerine dosyanın icra hukuk mahkemesine sevki ile birlikte takibin devamı yahut talikine karar verilmesi, satış isteme müddetini durdurmayacaktır. İcra dosyasına depo edilmiş 300 TL'lik avansın, hacizli gayrimenkullerin satış talebi üzerine yatırıldığı tespit edilmiştir. Eldeki dava dosyası mevzu ise menkul mal haczi olup bunlar için satış talebi ve avans da yoktur. İstihkak davasının görülmesi için ise geçerli bir haciz olması dava şartı olup davanın her safhasında nazara alınmalıdır. O halde haciz tarihinden itibaren 6 aylık satış isteme müddetini durduran yahut kesen bir muamele olmadığından hacizler de düşmüştür. Bundan dolayı dava ikamesinden evvel hacizlerin düştüğü" gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili beyanında, davaya konu senet haciz esnasında alınmış bir senet olduğu, Yargıtay kararlarına göre haciz esnasında alınan senet geçersiz olduğu, bilirkişi incelemesi yapılmasına da gerek olmadığı, davamızın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, .... İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak iddiasına ilişkin dava şartı yokluğundan red kararı verildiği ve bu karar kesin karar olduğu beyan edilmiştir.
Davalı vekilince, davaya konu alacaktan dolayı davacı tarafın davadan önce kısmi ödemeler yaptığını ödemeleri yapmayınca hacze gidildiği, haciz sırasında protokol düzenlendiği ve bu protokol kapsamında da senet alındığı, dolayısı ile alacağımızın olduğu sabit olduğu, ayrıca davacının harici ödeme yaptığına dair makbuz da olduğu beyan etmiş, protokol ve makbuz örnekleri sunulmakla dosyamız içerisine alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava; icra takibinden ötürü borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacının .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında davalı bankanın dava dışı ...'dan olan alacağına istinaden yapılan haciz işlemi sırasında haciz baskı ve tehdidi altında 04/11/2020 keşide tarihli, 05/11/2020 vade tarihli, 54.000,00 TL bedelli senedin davalıya verildiğini, .... İcra Müdürlüğü dosyasındaki takibe konu borçtan ötürü borçlu olunmadığından ve .... İcra Müdürlüğü dosyasında aleyhinde takip konusu yapılan senedin bu dosyanın haciz işlemi sırasında verildiğinden bahisle, davalıya borçlu olunmadığının tespiti talep ettiği; davalının .... İcra Müdürlüğü dosyasındaki alacaklarının davacıdan değil ...'dan olduğunu, davacının da bunu bildiği ve haciz baskısı söz konusu olmadığı halde, anılan dosya borcu için ödemeler yaptığını ve .... İcra Müdürlüğü dosyasına konu senedi verdiğini, dolayısı ile davacının eyleminin borcu üstlenme niteliğinde olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında dava dışı ...'ın borcunun ödendiği, dava dışı takip borçlusunun anılan takipten ötürü dosyamız davalısına borçlu olmadığı yönünde bir iddia ve itirazının olmadığı, anılan icra takibinde 3. kişi konumunda olan davacının dosya borcuna istinaden ödeme yapmasının veya ödeme aracı olarak senet verilmesinin borcun üstlenilmesi niteliğinde olduğu, 3. kişi tarafından dosya borcuna istinaden protokol ile verilen senedin kayıtsız şartsız ödeme aracı olup haciz baskısı altında verildiğinin iddia edilemeyeceği, davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2022
Katip ... Hakim ...
e-imzalıdır e-imzalıdır
"Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır."