12. Ceza Dairesi 2018/1649 E. , 2019/11385 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 22/3, 31/2, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, Cumhuriyet savcısı, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerkeçeli karar başlığında 30.12.2014 olan suç tarihinin, 03.01.2015 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir hata olarak değerlendirilmiştir.
Olay günü suça sürüklenen çocuğun akrabasına ait olan kamyonetle yanında kamyonet sürücüsününde bulunduğu sırada kömür dağıtımı yaptığı, dağıtım işleri bittikten sonra kamyonet sürücüsünün kamyoneti sahibini evinin önüne bıraktığı ve anahtarı da suça sürüklenen çocuğa teslim ettiği, suça sürüklenen çocuğun kamyoneti çalıştırarak iki yönlü, eğimli ve ıslak yolda yokuş aşağı seyrettiği sırada, karşı istikametinden yokuş yukarı doğru yürümekte olan yaya ...’e çarptığı ve ...’in hayatını kaybettiği olayda; dinlenen tanıklar, suça sürüklenen çocuğun olaydan kısa bir süre önce öleni bıçakla kovaladığı ve belirlenemeyen sebeplerle ölene karşı husumet duyduğunu beyan etmiş olsalar da, suça sürüklenen çocuk ve ölen çocuğun akraba olmaları, ölen çocuğun ailesinin mahkeme huzurunda alınan beyanlarında iki aile arasında bir husumet olmadığını beyan etmeleri, suça sürüklenen çocuğun araç kullanmada tecrübesiz oluşu, eğimli ve ıslak yolda kamyoneti idare edemeyip aracın hakimiyetini kaybetmiş olma ihtimali ve aracı ölen ve arkadaşlarını görmesi üzerine çalıştırıp üzerlerine doğru sürdüğüne dair somut bir delil olmadığı, kazadan sonra da suça sürüklenen çocuğun aracı başka bir araca çarparak durdurabildiği dikkate alındığında çocuğun öldürme kastı ile hareket ettiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki suç vasfında yanılgı olduğu gerekçesiyle bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının, suça sürüklenen çocuk müdafinin ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1)CMK"nın ""Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar"" başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK"nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, lehe hükümler istemi bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen hapis cezasının TCK"nın 50. maddesi hükmüne göre adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiş olmakla birlikte, hapis cezasının ertelenmesinin düzenlendiği TCK"nın 51. maddesi hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması;
2)5237 sayılı TCK"nın 50/4. maddesinin suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde uygulanamayacağı gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
3)5272 sayılı Kanunun 106/4. maddesi gereğince çocuk sanıklar hakkında ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 04.12.2019 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.