Esas No: 2021/701
Karar No: 2022/857
Karar Tarihi: 06.12.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/701 Esas 2022/857 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/701 Esas
KARAR NO:2022/857
DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/11/2021
KARAR TARİHİ:06/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ...'in Eylül 2020 tarihinde ... Kul...luğu Mah. ... ... Sok. No :17 Beyoğlu/İstanbul adresindeki taşınmazda konaklama hizmeti sunan işletmesini faaliyete koyduğunu, aynı tarihte davalı ... ... A.Ş'nin sunduğu elektrik hizmetinden faydalanmak üzere ... sayaç numarası üzerinden söz konusu aboneliği üstüne almak için davalı şirkete başvurduğunu ve aralarında abonelik sözleşmesi kurulduğunu, 13.08.2021 tarihinde davalı şirket çalışanları taşınmazda yaptıkları inceleme sonucunda, söz konusu taşınmazın panosunda bulunmaması gereken fazladan bir kablo bulunduğu gerekçesi ile davacının kaçak elektrik kullandığından bahisle davacının aleyhinde haksız ve usule aykırı olarak 974,48.-TL ve 47.541,48.-TL tutarlı iki adet elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, davalı şirket çalışanlarının; söz konusu iki adet farklı tutardaki elektrik faturalarının mahiyetini ve yasal dayanağını müvekkiline bildirmediklerini, söz konusu para cezası tutanağına göre Eylül 2020 ile Temmuz 2021 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olarak kaçak elektrik kullanımın tespit edildiği görüldüğünü, oysaki dünyayı etkisi altına alan covid salgını nedeniyle işletmenin bu tarihlerde aktif bir şekilde çalışmadığını, elektriklerinin kesilmemesi bakımından tedbir kararı aldıklarını, ancak tedbir kararı kalktıktan sonra 31.08.2020 tarihinde ihtirazi kayıtla toplam 20.000,00.-TL ödemek zorunda kalındığını beyan ile muarazanın giderilmesine bağlı olarak davalı şirketin aleyhte tahakkuk ettirdiği 974,48.-TL ve 47.541,48.-TL tutarlı iki adet elektrik faturası nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama sonuna kadar sonuna kadar ... sayaç numaralı aboneliğine tanımlı elektrik hizmetini kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 22/11/2022 tarihli dilekçesi ile ödeme yapıldığından bahisle, menfi tespit davalarının istirdat davasına dönüştüğü beyan edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkuku mevzuata uygun olup; müvekkili kurum işlemlerinde herhangi bir hata bulunmadığını, saha ekipleri tarafından, davacının işletmesine ait adreste 13.08.2021 tarihinde yapılan kontrollerde Perakende Satış Sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken şönt yaparak kaçak enerji kullanımında bulunulduğu tespit edildiğini, 13.08.2021 tarih ve H/... seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim edildiğini, söz konusu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri doğrultusunda, 13.08.2021 son ödeme tarihli, 527 kWh karşılığı 974,48 TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası ve 31.08.2021 son ödeme tarihli, 44881 kWh karşılığı 47.451,30TL tutarında kaçak ek tüketim faturası düzenlendiğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davalının taraflar arasında ki elektrik aboneliği kapsamında, davalı tarafça düzenlenen kaçak elektrik kullanım tutanağına istinaden tahakkuk ettirilip ödenen fatura bedellerinin, kaçak elektrik kullanımı bulunmadığında ve faturadan ötürü borçlu olunmadığından bahisle istirdadı istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile yapılandırma yaptığını beyan ettiğinden tedbir kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin icra müdürlüğünün yetkisine itirazının, dava konusu alacak götürülecek alacaklardan olduğundan, ve davacının adresinin İstanbul olması ve aynı zamanda taraflar arasındaki sözleşmenin 10. Maddesinde yetkili mahkemenin ve icra dairelerinin İstanbul mahkeme ve icra daireleri olarak belirlenmesi nedeniyle reddine karar verilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı tarafça tanık deliline dayanılmakla, davalı tanıkları davetiye ile celpedilmiş ve tanık ... "ben ... A.Ş nde kayıp kaçak teknikeri olarak görev yapıyorum, ben olayı tam olarak hatırlamıyorum, ancak olaya ilişkin tutanak tarafıma okunur ise bilgi verebilirim, tutanakta ki imza bana aittir, davacının iş yerindeki elektrik sayacı üç fazlıydı, birine şönt takılarak kaçak kullanım vardı, biz bunu tespit ettik, beni bilgim bundan ibarettir" şeklinde; tanık ... "ben ... A.Ş nde kayıp kaçak teknikeri olarak görev yapıyorum, olayı hatırlıyorum, iş yeri oteldi,sayaca şönt takılarak sigortalar arası bağlantı sağlanarak kaçak elektrik kullanıldığını tespit etmiştik, buna ilişkin tutanak tuttuk" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosyanın Elektrik Mühendisi Bilirkişi ...'e verilerek, dosya üzerinden inceleme yapıp, davalının düzenlediği kaçak elektrik kullanım tutanağı ve tahakkuk ettirilen faturadan dolayı davacının kaçak elektrik kullanımı yapıp yapmadığı, borcunun olup olmadığı, yaptığı ödeme nedeniyle istirdat talep edip edemeyeceği hususunda inceleme yaparak rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından " Emsal Yargıtay kararları gereğince, aksi kanıtlanamadıkça resmi ve geçerli belgelerden olan 13.08.2021 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağına ve sunulan video kaydına göre; sayacın R-S-T fazlarından birinin giriş çıkış sigortası uçları arasında siyah TTR kablo ile kısa devre edildiği (tespitte S fazı olduğu belirtilmiş) ve aslında direkt bağlı şekilde sayacın eksik tüketim kaydetmesinin sağlanarak kaçak elektrik kullanımı yapıldığı, davacının kaçak elektrik kullanımı yapılmadığı ve söz konusu dönemde pandemi sebebiyle tüketimin düşük olduğu yönünde beyanları olmasına rağmen, davacı tarafından sunulan ve kanıt niteliğinde olan video kaydına göre, "^" fazının giriş çıkış arasında kısa devre edilerek bu faz üzerinden bağlı olan cihazların tükettiği elektriğin direkt bağlı ve sayaç üzerinde doğru şekilde kaydedilmesine engel olunarak kullanıldığı ve bunun da Yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacının kendi sorumluluğu altındaki tesisatta hem direkt bağlı hem de sayaç üzerinde tüketimin eksik kaydedilmesine sebep olacak şekilde yapılan bağlantıdan ve kaçak elektrik kullanımından sorumlu olduğu, herikisi de 31.08.2021 son ödeme tarihli olan faturalardan, kaçak elektrik kullanımı fatura bedelinin 946,87.-TL, ek tüketim tahakkuku bedelinin de 47.494,31.-TL olduğu nun hesaplandığı" 05/07/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın kaçak elektrik tutanağı kapsamında ödenen kaçak elektrik kullanımı fatura ve enerji tüketim faturası bedellerinin, kaçak elektrik kullanımının bulunmadığından ve faturadan ötürü borçlu olunmadığından bahisle istirdadı istemine ilişkin olduğu, davacının davalının faturalandırmasının abonelik kurulup henüz elektrik tüketiminin işletme faaliyetinin başlamadığı döneme ilişkin olduğunu iddia ettiği, davalının tahakkukun usul ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi marifeti ile kaçak elektrik kullanımı olup olmadığı, davalının kestiği 31.08.2021 son ödeme tarihli olan faturalardan, kaçak elektrik kullanımı fatura bedelinin 946,87.-TL, ek tüketim tahakkuku bedelinin de 47.494,31.-TL bedelli fatura bedellerinden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, dolayısı ile ödediği fatura bedellerinin istirdadını isteyip isteyemeyeceği hususlardan inceleme yaptırılmış, 13.08.2021 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespitine ait video kaydına göre, sayacın R-S-T fazlarından birinin giriş çıkış sigortası uçları arasında siyah TTR kablo ile kısa devre edildiği (tespitte S fazı olduğu belirtilmiş) ve aslında direkt bağlı şekilde sayacın eksik tüketim kaydetmesinin, tüketimin sayaç üzerinde doğru şekilde kaydedilmesine engel olunarak kaçak elektrik kullanımı yapıldığının görüldüğü, 13/08/2021 tarihli tutanak doğrultusunda kesilen 31.08.2021 son ödeme tarihli olan faturalardan, kaçak elektrik kullanımı fatura bedelinin 946,87.-TL, ek tüketim tahakkuku bedelinin de 47.494,31.-TL olduğunun hesap edildiği rapor edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi gereğince davalının davacıya ait iş yerine elektrik enerjisi tedarik etme işini üstlendiği, 13/08/2021 tarihinde davacının iş yerinde kaçak elektrik kullanıldığına dair tutanak tutulduğu ve buna istinaden 974,48 TL kaçak elektrik kullanımı faturası ve bu kullanıma istinaden 47.541,48 TL tutarında tüketim faturası kesildiği; elektrik mühendisi bilirkişi marifeti ile tüm dosya kapsamı ile kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı ve faturalar üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde, davacının sayacında "S” fazının giriş çıkışı arasında kısa devre edilerek bu faz üzerinden bağlı olan cihazların tükettiği elektriğin direkt bağlı ve sayaç üzerinde doğru şekilde kaydedilmesine engel olunarak kullanıldığı, bunun yönetmelik hükümlerine göre kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirildiğinin tespit edildiği, bilirkişi raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğu; davacının işyerinde bulunan sayaçta tüketimin eksik kaydedilmesini sağlayacak şekilde bağlantı ile elektrik tüketimi yapmasının kendi sorumluluğunda olduğu, elektrik piyasası yönetmeliğine göre sayacın bu şekilde ayarlanmasının kaçak elektrik kullanımı niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının davalıya ödediği kaçak elektrik ve tüketim fatura bedellerinin istirdadı istemi yerinde görülmemiş, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 828,54 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 747,84 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 110,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2022
Katip ... Hakim ...
e-imzalıdır e-imzalıdır
"Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır."