Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili, müvekkilinin, borçlu aleyhinde yaptığı takip sonucu borçlunun paydaşı olduğu taşınmazı ihale ile satın aldığını, taşınmazın zemin katında diğer hissedarın, 1. katında ise borçlunun oturduğunu belirterek borçlunun taşınmazdan tahliyesini talep ettiklerini,  ancak icra müdürlüğünün, taşınmazın hisseli olduğunu gerekçe göstererek davalıyı taşınmazdan tahliye etmediğini beyan ederek Adana 13. İcra Müdürlüğü"nün 12.01.2011 tarihli işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, borçlu dışında 3. şahsın da taşınmazda hissesinin bulunduğu, müdürlük işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
İİK.nun 135/2.madde hükmü gereğince “taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya ve işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur” hükmünü içermektedir.
Anılan hükme göre alıcıya ihale edilen taşınmaz,  borçlu ya da bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise (ihalenin kesinleşmesi üzerine) alıcı, icra dairesinden, borçlunun ya da üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir. İhale alıcısının talebi üzerine icra müdürü, İİK. nun 135.maddesindeki koşulların mevcut olması halinde, bu madde uyarınca taşınmazı işgal eden borçlu ya da üçüncü kişiye tahliye emri göndermek zorundadır. Taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu, bir diğer ifade ile tahliyesinin istenemeyeceği iddiası, kendisine tahliye emri tebliğ edilen borçlu ya da üçüncü kişinin tebliğ tarihinden itibaren İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmaları halinde, burada değerlendirilecek bir husus olup, icra müdürünce re’sen nazara alınamaz.
Kaldı ki tahliyesi istenen 3. kişi olmayıp, hissesi ihalede satın alınan borçludur. Borçlunun hissesi satıldığından taşınmazdan tahliyesi gerekir.
O halde mahkemece icra müdürlüğü işlemine yönelik şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.