Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/3213 Esas 2019/11381 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : Katılan sanık ... hakkkında; TCK"nın 89/4, 62/1, 51/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Katılan ... hakkında; CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Taksirle yaralama suçundan katılan sanıklardan ..."nın beraatine, diğer katılan sanık ..."ın ise mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Dosya içeriğine göre meskun mahal dışında, gündüz vakti, bölünmüş üç şeritli karayolunda seyreden katılan sanık ..."ın aracının arka, sağ yan kısmı ile katılan sanık ..."nın idaresindeki otomobilin sol ön kısmıyla çarpışması sonucu katılanların yaralandığı olayda; taksirle yaralama suçundan açılan dava sonucunda katılan sanık ..."ın mahkumiyetine, katılan sanık ..."nın beraatine karar verilmiş ise de dosyada mevcut 18/08/2014 tarihli kaza tespit tutanağında kazanın orta şeritte seyretmekte olan katılan sanık ..."nın direksiyon hakimiyetini kaybedip sola doğru yönelerek aynı yönde hemen önünde sağ şerit üzerinde seyretmekte olan katılan sanık ... aracının arka kısmına çarpması sonucu meydana geldiği anlatıldığı halde kazaya ilişkin krokinin katılan sanık ..."ın sağ şeritten orta şeride doğru yönelerek katılan sanık ..."nın seyir yönüne çıktığı şeklinde çizildiğinin ve 12/06/2015 tarihli Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre ise oluşun kaza tespit tutanağın ekindeki krokiye uygun şekilde meydana geldiğini kabulle kusur dağılımı yapıldığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla öncelikle kazanın ne şekilde meydana geldiğinin tespiti bakımından tarafların da katılımıyla kaza yerinde keşif icra edilerek kazanın oluş şekli tespit edildikten sonra kusur durumu bakımından farklılıklar barındıran her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla bir kez de Karayolları Trafik Fen heyetinden veya trafik kürsüsü olan üniversitelerden birinde görevli bilirkişi heyetine gönderilerek, sanıkların kusur durumuna ilişkin rapor aldırıldıktan sonra sanıkların kusur durumunun tayin ve tespitinin yapılması gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.