10. Hukuk Dairesi 2018/379 E. , 2018/7705 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu malül kalan sigortalıya bağlanan sürekli işgöremezlik geliri, geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi masrafları nedeniyle oluşan Kurum zararının davalı işveren ve üçüncü kişiden rücuan tazmini davasıdır.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalı ...’nun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Dava, 06.05.2000 tarihinde meydana gelen iş kazasında sigortalı Ramazan Altun’un malül kalması nedeniyle, sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik ödeneği, geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi masrafları nedeniyle oluşan Kurum zararının davalı işveren ve üçüncü kişiden rücuan tazmini istemidir. Mahkemece, dava konusu iş kazası ile ilgili, oluşa uygun kusur raporu alınmış ise de davalıların ödemesi gereken tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin yapılan inceleme ve tespitler hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 10 ve 26/1 ve 26/2. maddeleridir.
506 sayılı Yasanın 10. maddesinde, “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tesbit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır.
Sigortalı çalıştırmaya başlandığı Kuruma bildirilmiş veya bu husus Kurumca tespit edilmiş olmakla beraber, yeniden işe alınan sigortalılardan, süresi içinde Kuruma bildirilmeyenler için de, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde gerekli sigorta yardımları Kurumca sağlanır.
Ancak, yukarıkii fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa bu gelirlerin 22"nci maddede sözü geçen tarifeye göre hesabedilecek sermaye değerleri tutarı, 26"ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10.maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
İşverenin, 506 sayılı Yasanın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesi konusuna çözüm getiren, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.03.1995 T., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “...Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme...” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50"den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.
İşverenin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin % 100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun % 50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
506 sayılı Yasanın 26/1. maddesinde, “ İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (…)(2) Kurumca işverene ödettirilir. (Ek cümle:29/7/2003-4958/28 md.) İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
26/2. maddesinde, ”İş kazası veya meslek hastalığı, 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3"üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Eldeki davada, Mahkemece, karara esas alınan kusur oranları, davalı (İşveren) Duyu Yapı Tic. Ltd.Şti için % 60, (3. kişi) ... için % 30, kaza geçiren sigortalı Ramazan Altun için % 10’dur. 506 sayılı Yasanın 10, 26/1 ve 26/2. maddelerinin uygulanması sonucu davalı ...’ın diğer davalı işveren şirketle müşterek müteselsil sorumluluk oranı % 90, işveren şirketin ise % 95 tir. Dolayısıyla davacı Kurumun tahsilini talep edebileceği toplam miktar 19.847,37 TL, işverenin tek başına sorumlu olduğu miktar 1.030,76 TL, davalıların müşterek müteselsil sorumlu oldukları miktar ise 18.816,61 TL olup, davacının talebi gözetilerek gereği, 16.250,78 TL yönünden istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Kararın Hüküm bölümünün 1 nolu bendinin silinerek yerine “16.250,78 TL Kurum alacağının, tahsis onay, sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” ibaresinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ya iadesine, 09.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.