12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/11196 Karar No: 2011/29542
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/11196 Esas 2011/29542 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı, 3. kişinin gerçeğe aykırı beyanı nedeniyle tazminat talep ediyor. Ancak, tazminata hükmedilebilmesi için kesin nitelikte bir alacaktan bahsedilmesi gerekiyor. Mahkeme, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun 3. kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğine karar verdi. Bilirkişi raporunun yetersiz olduğu ve eksik bilgi içerdiği belirtildi. Bu nedenle, bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli şekilde yeniden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Kararın gerekçesi, İcra ve İflas Kanunu'nun 366. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca bozuldu.
12. Hukuk Dairesi 2011/11196 E. , 2011/29542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/02/2011 NUMARASI : 2009/1586-2011/49
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının İİK.nun 89/4.maddesi gereğince 3.kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmasından dolayı tazminatla sorumlu tutulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Bu madde gereğince tazminata hükmedilebilmesi için 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borç1unun 3.kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunması gereklidir. İcra mahkemesi, tazmİnat hakkındaki davayı "genel hükümlere" göre halleder. Sözü edilen maddede öngörülen "tazminat" sözcüğü, 3.kişinin yalan beyanından dolayı alacaklının uğradığı zararın karşılığını ifade eder. Öte yandan, anılan madde gereğince icra mahkemesince genel hükümlere göre yargılama yapılıp, sonuca gidilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece 3.kişi davalının defter ve kayıtları üzerinde tarafların beyanları doğrultusunda ve Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılıp, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun 3.kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Somut olayda üçüncü kişinin 89/1 haciz ihbarnamesine itİrazının yerinde olup olmadığı yönünde bilirkişi raporu alınmış ise de, sözkonusu raporda 89/1 haciz ihbarnamesinin 3. kişi ortak girişime ulaştığı tarih itibariyle borçlunun 3.kişiden istenebilir, kesin nitelikte bir alacağının ne miktarda olduğu yönünde herhangi bir açıklık olmadığı, dönemsel hesaplama yapıldığı görülmekte olup, bu haliyle bilirkişi raporu, hüküm kurmaya elverişli değildir. Diğer yandan borçlunun şikayetçi ortak girişimden olan alacağı eser sözleşmesine dayanmaktadır. Bu durumda bu sözleşme uyarınca alacağın doğması için borçlu tarafından işin yapılmasına bağlı olup, iş yapıldıkça para ödeneceği için bu hususlarında dikkate alınması gerekir. O halde mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli şekilde yeniden ek rapor alınarak 89/1 haciz ihbarn esinin 3. kişi ortak girişime ulaştığı tarih itibariyle borçlunun 3.kişiden istenebilir, kesi nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Üçüncü kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.