16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5029 Karar No: 2018/5164 Karar Tarihi: 17.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5029 Esas 2018/5164 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı kanunun 5/1. maddeleri uyarınca sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Sanığın örgüt tarafından çıkarılan bir gazeteye abone olmasının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğine karar verildi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı tespit edilmiştir. Mahkeme, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna vararak temyiz davasının esastan reddine karar vermiş ve hükmü onamıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı kanunun 5/1. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/5029 E. , 2018/5164 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın örgüt tarafından çıkarılan gazeteye abone olmasının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.