Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 114/2. maddesi gereğince ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü, gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce ilgililerin menfaatine en uygun olacak şekilde tayin ve takdir olunmalıdır. İcra müdürü bu takdirini kullanırken, hacizli malın tahmini değerini, niteliğini ve Türkiye genelinde alıcı çıkacak özellikte olup olmadığını gözetmek zorundadır. Satışın gerçekleşmesinde, hem alacaklının alacağını tahsil etmesi, hem de borçlunun borcunu ödemesi ve bu suretle tarafların karşılıklı menfaatlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Her olayda hacizli malın kıymeti, niteliği ve satış bedeli gözetilerek, satış memurunun ilana ilişkin işlemi mahkemece denetlenerek bir karar verilmelidir.
Somut olayda ihalesi yapılan taşınmazın, .. ilçesi .. Köyü . ada . nolu parselde kayıtlı lüks tripleks yazlık villa vasfında olduğu; belirtilen niteliği ve miktarı gözetildiğinde, taşınmazın taliplilerinin daha çok taşınmazın bulunduğu mahal dışından çıkma ihtimali nedeniyle satışın Türkiye genelinde yayın yapan bir gazetede ilanına karar verilmeyerek, sadece yerel gazetede yapılan ilan ile yetinilmesi talep ve talibi azaltıcı niteliktedir.
O halde icra müdürlüğünün satışın ilanına ilişkin işlemi az yukarıda belirtilen yasa hükmüne uygun bulunmadığı gibi, ihaleye sadece alacaklının katıldığı ve zarar unsurunun da bulunduğu gözetildiğinde, borçlunun menfaatinin ihlal edilmiş olduğu dikkate alınarak, mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.