Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair karar düzeltme istemleri yerinde değil ise de;
Borçlu hakkında bonoya dayalı olarak takip yapılmış, 10 örnek ödeme emri tebliği üzerine, borçlu yasal süresi içinde mahkemeye verdiği itiraz dilekçesinde, bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş, yargılama sırasında, takip konusu bonoyla ilgili olarak Antalya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/18 E. sayılı dosyasına (resmi belgede sahtecilik nedeniyle.) dava açıldığını belirtmiştir.
HUMK " nun 314-316-317. maddelerinde, usulüne göre açılmış bir sahtecilik davası sırasında, senedin bilirkişi marifeti ile incelenmesine ve olaydan haberdar olanların dinlenmesine karar verildiği takdirde, senet o dava sonunda verilecek hükme kadar hiçbir işleme ve isteğe esas tutulamaz. Ancak ceza davasının açılmış olması, kişisel hak bakımından davada senedin iptali istenmedikçe, hukuk davasına ve icra takibine doğrudan etkili olmayacağı düzenlemelerine yer verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece ceza dava dosyası getirtilip, yukarıdaki ilkelere göre ön mesele olarak kabul edilip edilmeyeceği ve dolayısı ile sonucunun beklenmesine gerek olup olmadığı belirlenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.