19. Hukuk Dairesi 2014/19823 E. , 2015/7812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine ...İcra Müdürlüğü"nün 2010/12278 esas sayılı dosyası ile 20.09.2010 vadeli 50.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği akabinde taraflar arasında yapılan 21.01.2011 tarihli protokol hükümleri gereğince dosya borcunun nasıl ödeneceği hususunda anlaşma yapıldığını, müvekkili tarafından protokol hükümlerine uygun olarak 60.805,13 TL ödenmiş olmasına rağmen bu ödeme hiç yapılmamış gibi esas dosyadan 63.191,65 TL toplam alacak üzerinden haciz ve muhafaza işlemi yapılması talebi ile talimat alınmak sureti ile müvekkilinin evinde ... İcra Dairesi"nin 2011/2600 talimat sayılı dosyası ile haciz tatbik edildiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelere ilişkin banka dökümlerinin haciz esnasında sunulması üzerine alacaklı tarafından 57.000,00 TL’nin tahsil edildiği kabul edilerek bu hususun zapta geçirildiğini, asıl takip dosyasında alacaklı tarafça tahsile yönelik bildirimde bulunulmadığı ve tahsil harcının yatırılmadığının öğrenildiğini, davalı tarafça senede dayalı icrai işlem neticesinde borcun ödendiğini, alacaklı tarafça ödenmediği iddia edilen 3.000,00 TL’lik miktarın da alacaklının talimatı üzerine eşinin hesabına yatırıldığını, takip nedeni ile yapılan ödeme protokolüne uygun olarak borcun ödendiğini belirterek, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava değerinin dava dilekçesinin başlığında 3.191,65 TL gösterilmiş olmasına rağmen, netice kısmında 60.805,13 TL üzerinden borçlu olunmadığının tespitinin istendiğini, bu nedenle öncelikle dava değerinin açıklanması gerektiğini, davacı ile yapılan 21.01.2011 tarihli protokolün kabul edildiğini, protokol tarihi itibari ile borçlunun müvekkiline 60.805,13 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, 60.000,00 TL üzerinden anlaşmaya varıldığını, 20.04.2011 tarihinde davacı borçlunun 60.000,00 TL ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davacının 22.04.2011 tarihinde 57.000,00 TL ödeme yaptığını, ödenen tutarın sadece 57.000,00 TL olduğunu, davacının dava değerini 60.805,13 TL göstermekte hukuki yararı bulunmadığını, zaten 57.000,00 TL’nin ödendiğinin taraflarca kabul edildiğini, icra tahsil harcının borçluya ait olduğunu, ..."nun müvekkilinin eşi olmadığını, 57.000,00 TL dışında herhangi bir ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında ihtilafsız olan 21.01.2011 tarihli protokol doğrultusunda takip dosyasındaki borca mahsuben 60.000,00 TL ödeme yapılmasının davacı borçlu tarafça kabul edildiği, protokole aykırı olarak davacı tarafça 57.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödeme miktarının dava öncesinde 04.11.2011 tarihli haciz zaptında alacaklı vekili tarafından kabul edildiği, bu miktar yönünden davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı, bakiye 3.000,00 TL miktarın ise davalıya ödendiği hususunun kesin deliller ile davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın ve davalı tarafın tazminat talebinin reddine dair verilen hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Davacı, davadan önce 57.000,00 TL ödemiştir. Bu ödeme davalının kabulünde olup, icra dosyasına bildirilmiştir. Bu durumda davacının 57.000,00 TL’lik kısım yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece vekâlet ücreti takdirinde de bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.