Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklının borçlu aleyhine başlattığı takipte, şikayetçi V. T."nın 25.02.2010 tarihinde yapılan menkul haczi sırasında icra kefili olduğu ve çalıştığı kurumdan aldığı maaşının tamamı üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiği görülmektedir.
Somut olayda şikayetçi 25.02.2010 tarihinde icra kefili olduktan sonra kendisine örnek 4-5 icra emrinin 25.3.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve maaşının tamamına 03.09.2010 tarihinde haciz konulduğu, şikayetçi hakkındaki takibin kesinleşmesinden önce verilen muvafakatın geçersiz olduğu, maaşının üzerinde şikayete konu olan haciz dışında iki ayrı haczin daha olduğu, şikayetçi, maaşı üzerinde bulunan iki ayrı hacizden sonra gelmek kaydıyla maaşının 1/4"ü üzerine konulan üçüncü sıradaki haczin devam etmesini, başka bir ifade ile maaşının 3/4"ü üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği halde, mahkemece talebi aşacak şekilde şikayetçinin maaşı üzerine konulan haczin tamamının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.