Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/12060 Esas 2011/29495 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12060
Karar No: 2011/29495

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/12060 Esas 2011/29495 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, icra dairelerinde gerçekleştirilen satışların katma değer vergisine tabi olduğunu ve bu verginin beyan ve ödemesinin icra daireleri tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, damga vergisi ile ilgili olarak da resmi dairelerin de vergi mükellefi olduğu ve damga vergisi işlemlerinin de icra daireleri tarafından yapıldığı ifade ediliyor. Mahkeme, şikayetin reddedilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun maddeleri:
- Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1/3-d maddesi
- Kanunun 17.maddesinin 1.fıkrası
- 4108 Sayılı Kanunla eklenen 40.maddenin 5. fıkrası
- 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi
- Damga vergisinden istisna edilen kağıtlara ilişkin (2) sayılı tablonun V. fıkrası
- 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 26. maddesi
- İİK. 366. maddesi
- HUMK. 438. maddesi
12. Hukuk Dairesi         2011/12060 E.  ,  2011/29495 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tuzla İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/01/2011
    NUMARASI : 2011/11-2011/10

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesine göre; müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Burada satılan malın ait olduğu kişinin KDV mükellefi olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Kanun koyucu tarafından bu yerlerdeki satışlar özel olarak KDV’ye tabi tutulmuştur. KDV Kanunu’nun 40.maddesine 4108 Sayılı Kanunla eklenen (5) numaralı fıkra ile Kanunun 17.maddesinin 1.fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu yetki çerçevesinde Kanunun 1/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin, bu satışlarıyla ilgili KDV’nin beyan ve ödenmesi ile ilgili işlemleri, KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalara uygun yürütülür. Bu bağlamda 48 seri no’lu KDV genel tebliğinin (D) bölümünde, icra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu düzenlemesi yer almaktadır.
    488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 3"üncü maddesinin birinci fıkrasında; damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişilerce ödeneceği açıklandıktan sonra, 8"inci maddesinde de, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu vurgulanmıştır. Bu Kanuna ekli, damga vergisinden istisna edilen kağıtlara ilişkin (2) sayılı tablonun kurumlarla ilgili kağıtları düzenleyen V"inci fıkrasında, bazı resmi kurumlara vergi muafiyeti tanınması da, yukarıda yer alan 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu"nun 3"üncü maddesi uyarınca resmi dairelerin de damga vergisi mükellefi olduğunu göstermektedir. Aynı kanunun; "..resmi dairelerin mecburiyeti" başlığını taşıyan 26. maddesinde ise; "resmi dairelerin ilgili memurları, kendilerine ibraz edilen kağıtların damga vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir  tutanakla tespit etmeye ve bunların tutanağını düzenlemek üzere vergi dairesine göndermeye mecburdurlar." düzenlemesine yer verilmiştir.
    Buna göre icra müdürlüğünce, KDV ve damga vergisinin tarh ve tahakkuk işlemleri, anılan vergilerin mükellefi sıfatı ile yapılmakta olup, bu işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yeri de vergi mahkemeleridir.
    O halde mahkemece yargı yolu nedeniyle şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
    SONUÇ  : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 19/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.