14. Ceza Dairesi 2014/4566 E. , 2016/1256 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, tehdit
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, tehdit eylemleri şantaj kabul edilerek bu suçtan kurulan hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Hükmedilen ceza miktarları nazara alınıp suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuklar haklarında, şantaj suçundan dolayı 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, aynı Kanunun 231/12. maddesine göre itirazı kâbil nitelikte olduğu ve suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin bu suça ilişkin temyizleri itiraz kabul edilerek merciince bu hususta karar verilmesi mümkün görüldüğünden, incelemenin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükme yönelik temyizlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verilerek yapılan incelemede,
Suç tarihinde kayden onbeş yaşını tamamlayan mağdurenin oluşa ilişkin aşamalardaki çelişkili beyanları, suça sürüklenen çocukların savunmaları, olayın intikal biçimi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, evden kaçan mağdurenin bulunması üzerine alınan savcılık beyanında, suça sürüklenen çocuklarla arasında duygusal anlamda bir yakınlığın olduğunu beyan ettiği, kovuşturma evresindeki beyanından sonra aşamalardaki ifadeleri arasında oluşan çelişkinin giderilmesi amacıyla sorulması üzerine, beyanlarındaki çelişkinin nedenini ifadeler sırasında ailesinin baskısı altında olmasına bağladığı, dosya içerisinde bulunan mağdure hakkındaki raporlara göre de, cinsel istismar olayından bağımsız olarak mağdurede psikolojik bozuklukların bulunduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocukların cinsel ilişkiye varmayan eylemlerini cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanarak gerçekleştirdiklerinin şüphede kaldığı, şüphenin de suça sürüklenen çocuklar lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yüklenen suçtan beraatleri yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hükümlerden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.