14. Hukuk Dairesi 2020/3552 E. , 2021/796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.04.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu 359, 413, 453 ve 1034 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değil ise satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/279 E. sayılı davasıyla dava konusu taşınmazlarla ilgili tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, açılan bu davanın taşınmazlarda hisse ve hissedar değişikliğine sebep olabileceğinden görülen bu davada bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
Mahkemece, 03.12.2014 tarihli ilk kararda davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiş, bu karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş; bunun üzerine Dairemizin 23.03.2017 tarih 2015/9996 Esas 2017/2247 Karar sayılı ilamı ile "... davalılardan ... oğlu ... adına çıkarılan tebligatın bila iade dönmesi üzerine mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı dosya içerisindeki tebligat parçalarından anlaşılmaktadır. Belirtilen kanun ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, adı geçen davalıya 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre yapılan tebligat geçersizdir. Bu durumda, anılan hükümler çerçevesinde mahkemece, davalıya yapılacak tebligatın öncelikle bilinen en son adreslerine çıkarılması; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın buraya yapılması; adresleri meçhul olanlara ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir." şeklinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile dava konusu 359, 413, 453 ve 1034 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
Somut olayda; taraflardan kendisini vekil ile temsil ettiren ... yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken dava dışı ...a vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şeklinde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm sonucunun 7. bendindeki "hisseleri alınarak" sözcüklerinden sonra gelen "davalı ...a" sözcüklerinin hüküm sonucundan çıkartılarak yerine "davalı ..."a" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 10.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.