Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 17.11.1994 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 30 dekarlık taşınmazın 40 yıldır davacı ve mirasbırakanları tarafından nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığını belirterek taşınmazın davacı adına tapuya tescilini talep etmiş, davalı Hazine vekili taşınmazın Medeni Kanunun 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tescilini istemiş, mahkemecele Başkanlığının verilen kesin süreye rağmen davaya dahil edilmediği gerekçesiyle davanın taraf teşkili yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1990 yılında yapılıp kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu ilan edilip 1952 yılında gerçekleştirilmiş olup, çelkişmeli taşınmaz ziraate elverişli olmadığı gerekçesiyle tespit harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı tarafa yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 25/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.