11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11471 Karar No: 2016/8186 Karar Tarihi: 07.12.2016
213 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11471 Esas 2016/8186 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 2008 yılındaki eyleminden mahkumiyet, 2009 yılındaki eyleminden ise beraat ettiği suç davasında, sanığın mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının süresi geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle reddedildiğini, katılan kurumun beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının ise eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulduğunu belirtmiştir. Kanun maddeleri olarak da, sanık hakkında verilen kararın temyiz süresinin geçmiş olması sebebiyle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK\"nun 317. maddesi, beyanlara dayalı vergi suçlarıyla ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi ve fatura düzenleme suçlarında bilgi ve belge saklama zorunluluğuyla ilgili olarak da 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesi gösterilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/11471 E. , 2016/8186 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet HÜKÜM : 2008 yılındaki eylemden: Mahkumiyet 2009 yılındaki eylemden: Beraat
I) Sanığın, mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın, yokluğunda verilip 15.01.2015 tarihinde tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra, 09.02.2015 havale tarihli dilekçesi ile temyiz ettiği anlaşılmakla, yasal süreden sonra yapılan temyiz isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, II) Katılan kurum vekilinin, beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; 1) Sanığın 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinden bahisle açılan kamu davasında; İstanbul ..."nce düzenlenen 10.03.2010 tarih VDENR-2010-2021/7 sayılı vergi tekniği raporunun "2.5." numaralı başlığı altında "BA-BS analizi neticesinde aşağıda dökümü yapılan firmaların BA formlarından mükelleften 2009 yılında mal alışında bulunduklarının tespit edildiğinin" bildirilmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi sebebiyle, vergi tekniği raporunda vergi mahremiyeti açısından isim ve unvanlarına yer verilmeyen şahıs ve firmaların tespiti ile bu kişilerden veya ilgili vergi dairesinden suça konu 34 adet sahte fatura asıllarından veya onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, 2009 takvim yılına ilişkin suça konu sahte faturaları kullanan şahıs veya firmalar hakkında vergi raporları tanzim edilip edilmediği, tanzim edilmiş ise raporların aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek, sahte fatura kullanmak suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akıbetleri araştırılıp, dava dosyaları celp edilip incelenerek özetleri duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, düzenlenen sahte faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek sahte faturaları kimden hangi ticari ilişkiye dayanarak ve sanıktan alıp almadıklarının gerektiğinde yüzleştirme de yapılarak sorulması, lüzumu halinde sanığın yazı ve imza örnekleri alınarak düzenlenen sahte faturalardaki yazı ve imzaların aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması sonrasında toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, dosya içerisinde örneği bulunan İstanbul ..."nün 25.03.2010 tarih 6163 sayılı mütalaasının sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin bulunduğu gözetilmeden sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçları aynı suç kabul edilip yazılı şekilde beraat hükmü kurulması suretiyle hükmün karıştırılması, Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 07.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.