12. Ceza Dairesi 2018/2679 E. , 2019/11367 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1-2,62, 50/4-1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın adli para cezasından ibaret olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ... sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüzün meskun mahal dışındaki bölünmüş yolda seyri sırasında takip mesafesini korumadan yaklaştığı sağ şerit üzerinde seyretmekte olan bir aracı sollamak isterken bu sırada yanındaki yolcu koltuğunda oturan ve telefonuyla ilgilenmekte olan diğer sanık ...’ın kafasını kaldırdığında önlerindeki araca yaklaşmış olmaları sebebiyle direksiyonu sağa çevirmek suretiyle müdahale etmesi sonucu direkisyon hakimiyetini kaybeden sanık ...’in zikzaklar çizerek yolun sağından yoldan çıkıp yol kenarında hayvan otlatmakta olan 2 yayaya çarpması sonucu yayaların ölümleriyle neticelenen sanıklardan ...’ın direksiyona müdahalesi nedeniyle asli kusurlu bulunduğu, diğer sanık ...’in ise hızını yol-trafik durumuna uydurmaması ve doğrultu değiştirme kurallarına uymaması nedeniyle tali kusurlu bulunduğunun tespit ve kabul olunduğu olayda;
(I) Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sübuta, cezanın az olduğuna ve adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine, sanık müdafinin ise kusur durumuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık hakkındaki temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin TCK’nın 85/2. maddesi yerine 85/1-2. şeklinde gösterilmesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (1-a) ile numaralandırılan bölümünün 1. paragrafındaki “85/1(2)” ibaresinin “85/2” şeklinde değiştirilmek ve yine aynı bölümünün 3. paragrafının hükümden çıkarılarak yerine “Sanığın kişilik ve sosyal özellikleri nazara alınarak, kendisine verilen uzun süreli hapis cezasının TCK"nın 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 1825 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 36.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
(II) Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin sübuta, cezanın az olduğuna ve adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine, sanık müdafinin ise kusur durumuna yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Yukarıda izah edildiği üzere gerçekleşen olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tali kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu 2 kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
Kabule göre de;
1-Birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet veren sanık hakkındaki temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin TCK’nın 85/2. maddesi yerine 85/1-2. şeklinde gösterilmesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
3-Sanık hakkında 2 yıl 6 ay dan çevrili adli para cezasının hesaplanması sırasında netice adli para cezasının 18.200 TL şeklinde tayin edilmesi gerekirken yanlış hesap yapılarak 18.250 TL olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.