20. Hukuk Dairesi 2016/527 E. , 2017/6804 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Doğanhisar ilçesi, Konakkale kasabasında bulunan, 236 ada 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234 ve 235 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden susuz tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı gerçek kişiler adlarına tesbit edilmiştir.
Davacı ... 236 ada 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234 ve 235 parsel sayılı taşınmazların, orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, davacı ...,parselin kendisi ve kardeşlerine ait olduğu iddiasıyla, davacı ..., sayılı parselin kendisi ve kardeşlerine ait olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlar, bu davalar birleştirilerek görülmüştür.
Mahkemece 22.01.2008 tarihli ara karar ile 236 ada 229, 230, 231, 232, 233 ve 235 sayılı parsellere ilişkin Orman Yönetiminin davaları tefrik edilerek, başka dosyalarla birleştirilmiş ve taşınmazlar hükmen orman niteliği ile tapuya tescil edilmişlerdir. Dava 236 ada 228 ve 234 sayılı parsellere yönelik olarak devam etmiş, mahkemece, bu dosya ile birleştirilen mahkemenin 2008/38 E.- 2008/42 E. - 2006/302 E. sayılı ve temyize konu dosyada açtığı davaların reddine, davacı ..."in açtığı davanın kabulü ile, 236 ada 234 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile, davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2014/9004 – 9455 sayılı kararıyla “İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu 236 ada 228 ve 234 nolu parsellere komşu, 236 ada 227, 229, 230, 231, 232, 233 ve 235 sayılı parsellerin hükmen orman olduğu, bu durumda paftasındaki konumuna göre, dava konusu parseller, hükmen orman olan komşu parseller ve 428 nolu orman parseli ile çevrili olup; her iki parsel de ayrı ayrı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğindedirler.
a) 26.5.1958 tarihli Talimatnamesinin 26/son maddesinde “Devlet Ormanlarındaki açıklık sahaların Devlet Ormanı olarak tahdit edileceği”
b) 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/A maddesinde “Orman Kanununun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç veya ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şüceyrat ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı",
c) 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu Yönetmeliğinin 40/A maddsinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanununun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şuceyrat ihtiva eden açıklıkların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”
d) 20.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Yapılacak Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 30/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaçcık ihtiva etmeyen, ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
e) 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 23/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
f) 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26/1-a maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
g) 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 16/1-i maddesinde “Orman içi açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı” öngörülmüştür.
6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca, Devlet Ormanlarının açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya Orman Yönetimince el konulur.
Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 08.02.1999 gün ve 1999/7-22-43, 13.10.1999 gün 1999/8-689-822, 03.04.2002 gün ve 2002/8-230-261 ve 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşınmazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Öte yandan, 6831 sayılı Kanuna 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 183. maddesiyle eklenen ek 12. madde hükmü uyarınca da “orman içi boşluk alanlar, bölgede doğal olarak yetişen türlerle ekim, dikim ve aşılama suretiyle imar ve ihya veya rehabilite edilerek doldurulur.”Buna göre; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereği orman sayıldığı için, zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez. Mahkemece, değinilen yönler gözetilerek davanın kabulü ile dava konusu 236 ada 228 ve 234 sayılı parsellerin orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
Ayrıca, hüküm kısmında mahkemenin 2006/302 Esasında davalı olan 236 ada
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 2015/21 Esas sayılı dosyası ile birleşen davacı ..."in açtığı 2008/42 Esas ve davacı ..."in açtığı 2008/36 Esas sayılı dosyalardaki davaların ayrı ayrı reddine, mahkemenin 2015/21 Esas sayılı dosyasında ve bu dosya ile birleşen davacı ... Yönetiminin açtığı 2008/38 ve 2006/302 Esas sayılı dosyalarındaki davaların kabulüne, dava konusu Konya ili Doğanhisar ilçesi Konakkale kasabası 234 sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin ayrı ayrı iptalleri ile bu taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kısmî ilân süresi içerisinde açılan orman kadastrosu ve arazi kadastrosunun iptalinin istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 25/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.